İBB Başkanı’nın Başakşehir ile bir sorunu olduğunu ifade eden Başkan Kartoğlu, “16 milyonun belediye başkanı olacağım.” sözünü göreve geldiğinden bu yana Başakşehir sınırları içerisinde tutmadığını ve Başakşehirlileri kendince cezalandırmaya çalıştığını söyledi. İmamoğlu’nun göreve başladıktan kısa süre sonra Başakşehir’i ziyaret ettiğini hatırlatan Kartoğlu, bu görüşmede Kayaşehir’deki kurban pazarının gündeme geldiğini söyledi. Kurban pazarının, bölge henüz bir yerleşim yeri değilken kurulduğunu, şu anki durumda bu tesisin uygun bir yere taşınması gerektiğini ilettiğini aktardı. İmamoğlu’nun sözlerine “Elbette açmayız. Zaten böyle modern bir şehrin göbeğinde kurban satış alanının ne işi var?” diyerek talimat verdiğini söyledi. Başkan Kartoğlu, “verilen söz ve talimat yerine getirilmediği gibi bayramda bu pazar bazı STK’lara kiralandı, kesimin bırakıldığı taşeronların vatandaşları nasıl mağdur ettiğini, kesilen hayvanların saatlerce askıda kaldığını tüm Türkiye, hem sosyal medyada hem de haberlerde uzun uzun izledi. Türkiye Kayaşehir’deki kurban rezaletini konuşurken İBB tek bir satır açıklama yapma gereği duymadı. İBB adına özür dilemek bize düştü.” dedi.
“İBB pandemi döneminde aile sağlığı merkezini sattı”
İmamoğlu’nun, Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’nin yollarını “bütçe yetersizliği” bahanesiyle yapmadığını, Başakşehir’e ziyaretinde söz verdiği Bahçeşehir Tren Köprüsü sözünü de tutmadığını hatırlatan Kartoğlu, Başakşehir’de bir sağlık tesisiyle ilgili şok edici bir durumla karşılaştıklarını da meclis huzurunda anlattı. “Ziya Gökalp Mahallesi’nde bulunan aile sağlığı merkezi, 2010 yılında İBB ve KİPTAŞ ile imzalanan protokol sonucunda belediyemiz tarafından inşa edilerek hizmete açılmıştı. Yıllardır vatandaşlarımıza sağlık hizmeti verilen bu merkezin inşa edildiği arazi, İBB tarafından satışa çıkarıldı ve bir vakıf tarafından satın alındı. İBB, aile sağlığı merkezini sattıktan sonra da hiçbir alternatif üretmedi. 30 bin vatandaşımızın yaşadığı mahallemizdeki aile sağlığı merkezine kilit vurdu. İşte bu tavır, Sayın Başkanın ‘16 milyonun başkanı olacağım’ sözünden döndüğünün ispatıdır.” diye konuştu.
Başakşehir’de verilip tutulmayan başka sözler olduğunu da söyleyen Kartoğlu, yapımına 2017 yılında başlanan Türkiye’nin ilk ağır ve mental engellilerin rehabilitasyon merkezinin yüzde 80’inin tamamlanmasına rağmen bir türlü hizmete alınmadığını ifade etti. “İBB Başkanı neredeyse tamamlanmış halini gördü ve ‘bu yaz hizmete alınacak’ diye haberlerini yaptırdı. Fakat yaz bitti, inşası bitmiş, açılış tarihi verilmiş bu büyük yatırımın ince işleri bile tamamlanmıyor.” dedi.
“Sular Vadisi şovunu vatandaş yemez”
İBB Başkanı’nın Başakşehir’e yönelik özel tavrına son olarak Sular Vadisi’nin eklendiğini söyleyen Başkan Kartoğlu, “Başakşehir’in simgesi olan bu vadimizi ziyaret eden Sayın Başkan bizlere hiç haber vermedi. Geldiğinde yemek saatiymiş. Oradaki Kadın Aktivite Merkezi’nin personeli de yemek için binamıza geçmişler. İBB Başkanı yemek saati gittiği merkezde kimseyi göremeyince yine ucuz bir polemiğe imza atarak emekçilerimiz için ‘beni görünce kaçtılar’ diye iftira attı. Başkan için böyle bir ifade kullanmak istemezdim. Fakat mesai arkadaşlarımın hakkını korumak gibi bir vazifem de var.” dedi.
Sular Vadisi’nin sorumluluğu konusunda yürütülmek istenen algıyla ilgili de konuşan Başkan Kartoğlu, “KİPTAŞ tarafından yapılarak 2008 yılında açılan Sular Vadisi’nin işletmesi ve bakımı, düzenlenen protokolle Başakşehir Belediyesi’ne devredilmişti. 12 yıldır biz burayı en iyi şekilde koruyor, bakımını yapıyor ve yaz-kış halkımızın hizmetinde tutuyoruz. Şimdi ise İBB yönetimi, yine bizlerle hiçbir iletişim kurmadan, haber vermeden Sular Vadisi’ne gelip burayı kendi uhdelerine alacaklarını beyan ettiler. İBB yönetimi, bu tesisi gasp edercesine elimizden alıyor. Bakın İBB Meclisi, Sular Vadisi’nin oy çokluğu ile 10 yıl boyunca Başakşehir Belediyesi tarafından işletilmesi kararını verdi. Fakat İBB Başkanı yetkisini kullanarak Meclisin aldığı kararı veto etti. Başakşehir halkı adına, İstanbullular adına İBB Meclisinin aldığı karar yok sayıldı.” değerlendirmesinde bulundu.
