banner32

Azmin adı Ömer Faruk Morkoç

Gülen gözleri ile inanmanın ve vazgeçmemenin ne demek olduğunu ispatlayan Ömer Faruk Morkoç, çıkarttığı kitapla engelleri aşarak herkese örnek oluyor.

Azmin adı Ömer Faruk Morkoç
 11 yıldır tekerlekli sandalye ile yaşamını sürdüren Ömer Faruk Morkoç, “ İlk başlarda halime çok ağlasam da bunun çözüm olmadığını anladım güldüğünüzde ancak değer görüyorsunuz bunu öğrendim ve hayata tutunmaya başladım” diyerek kendi gibi olan arkadaşlarına mesaj veriyor.


7 yaşında geçirdiği trafik kazası nedeniyle tekerlekli sandalye kullanmaya mahkum olan Morkoç, bir arkadaşının verdiği kitapta Orhan Veli’nin şiirlerini okuduktan sonra şiir yazabileceğini fark ederek başladı ve 1,5 yılda 325 şiiri yazdı.


Orhan Veli’den ilham aldım


2000 yılında Amasya’da doğan Ömer Faruk, 7 yaşında geçirdiği bir trafik kazası nedeniyle tekerlekli sandalye kullanmaya mahkum oldu. Zor günler geçiren genç, İstanbul’da Başakşehir’e taşındıktan sonra hayatı değişti.

 

“Şahintepe’de oturduğum zaman hep kendim gibi olan insanları bulmaya çalışıyordum” diyen Morkoç, yaşadığı süreç ve duygularını şöyle anlatıyor; “ Anladım ki benim gibi olan insanlar dernekler ile daha fazla desteğe ihtiyaç duyuyorlar. Allah rahmet eylesin İbrahim Yavuz vardı onun yardımıyla ve çevresiyle belediye ile tanıştım ve sürecim bu şekilde başladı. Kazadan önce edebiyattan, şiir kitaplarından hiç anlamazdım. Sonra bir arkadaşım bana Orhan Veli’nin kitabını verdi, o şiirleri okuduktan sonra kendimin de şiir yazabileceğimi fark ettim. İlk şiirlerim kötüydü, kendim beğenmedim çevrem beğenmedi ama inat ettim her zaman daha iyisini yapmak için başarabilirim, başarırsam daha güzel olacak dedim. 2012 yılında kitap projesine başladım, kitap yazmak istedim ve yazdım da. Bir buçuk yılda 325 tane şiiri bir kitaba topladım.”

 

Bana sadece belediye kucak açtı


Şiirlerimi tamamladım ve kitabımı yayınlamaya karar verdiğimde birçok yere başvurdum ama kimse beni ciddiye almadı diyerek çaresizliğini anlatan Morkoç, “Kazadan sonra hastanede yatarken ki dönem kendimi en çaresiz hissettiğim zamandı. İki aylık bir süreçti ve hastaneden çıktığımda ayaklarım hissetmiyordu. Çok ağladım ancak ağlamanın hiçbir faydası olmadı. Toplumda ağlayınca sizi kimse önemsemiyor ama mutlu olmaya çalışır, bir şeyleri başarmak için çabalarsanız insanlar sizi tanır ve değer görmeye başlarsınız. Bu süreçleri atlatmışken kitabımı çıkarırken atlattığım zorluklar beni yıldırmadı. Kendinize inandığımız zaman her şeyi başarabiliriz. Gittiğim çoğu yerden elim boş dönmeme rağmen Başakşehir Belediyesi’ni oradaki insanları tanıdım, onların yardımı ile bir şeyleri başarabileceğimin farkına vardım ve başardım da. O zaman ki Belediye Başkanı Mevlüt Uysal bana çok yardımcı oldu ve kitabım basıldı. Hala belediye ile irtibat halindeyiz ve her konuda desteklerini esirgemiyorlar. Her anlamda hayatımızı kolaylaştırmak için ellerinden geleni yapıyorlar” dedi.

 

En büyük destekçim annem


Ailem bile zaman zaman kendini çok yoruyorsun, üzülüyorsun, başaramazsın dedi ama başardım ve bunu başarmamda en büyük destekçim annemdi diyen Ömer Faruk, “ Annem olmadan hiçbir şey yapamıyorum. Okuldan eve geldiğimde annem beni hep gülerek karşılıyor, yemeğim hazır oluyor. Diğer evlatlarının zamanından çalıp bana özen gösteriyor. Buda benim hayata tutunmamda güç oluyor” şeklinde konuştu.

 

Ömer’in hayat dolu bir çocuk olduğunu söyleyen annesi Havva Morkoç,” Ben üzüldüğümde bile beni teselli eden hayat dolu bir çocuk. Başarırım, yaparım dediği, kafasına koyduğu her şeyi yapmaya çalışıyor ve yapıyor. Şeker hastasıyım ve mide rahatsızlığım var ve ona rağmen Ömer kendi başına ihtiyaçlarını kendi başına halletmeye çalışıyor” dedi.

 

Yazdığı şiirlerle ödül alan Ömer Faruk Morkoç ikinci kitabını çıkartmaya hazırlanıyor.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner34

banner35