Yayın Grubu Olarak 2009 dan beri rant odaklı projeler ile alakalı yayın yapıyoruz ama her seferinde rant galip geldi
Dere yataklarına,yol kenarlarına,özette boş bulunan her yere plansız olarak sadece rant odaklı verilen imarlar Başakşehir’i en temiz ilçelerden en kirli ilçeler kategorisine dahil etti. Örnek vermek gerekirse hangi mimar,hangi şehir plancısı ve hangi çevre mühendisi bana MAL OF İSTANBUL daha doğrususu MOLOTOF
İstanbul diyesim gelen proje her şeye uygundur diyebilir ?
İstanbul diyesim gelen proje her şeye uygundur diyebilir ?
39 tane sanayi sitesi girişine ve 500 bin insanın ikamet ettiği bir bölgenin trafiğini alt üste eden bu projenin Başakşehir’in kalbine saplanan bir HANÇER olduğunu yıllar önce yaptığımız haber çalışmaları ile kamuoyuna duyurduk.
Hakeza Eylül 2009 sel felaketinde bir çok vatandaşın hayatını kaybettiği TIR garajının 100 metre gerisinde yapılan İŞ BATI projesi ve diğerlerine ne demeli acaba ?
İşte sadece rant odaklı yapılan bu tür binaların çoğalması ile araç giriş çıkış sirkülasyonu arttı. Ancak yollar hep aynı kaldı. İşte bu tür sebeplerden olayı Başakşehir KİRLENDİ.
Başakşehir bu gidişle Esenyurt’u aşıp 1.olacak demedi demeyin
Bir zamanlar Bahçeşehir Çevre ve yeşil alanları ile HABİTAT ödülü almıştı. İBB’nin iştiraki olan KİPTAŞ Vaditepe ismi ile UCUBE tarzında binalar yaparak Bahçeşehir’i katletti. Tabi Başakşehir’i katleden tek bina bunlarda değil. Mantar gibi ha bire yeni binalar yapılıyor ama yaşayacak nüfusun bölgeye yapacağı etki ne yazık ki hesaplanmıyor.
Böyle olunca da kısa bir süre önce İstanbul’un diğer ilçelerinden bu ilçeye havası temiz,planlama daha iyi diyerek göç eden insanlar yavaş yavaş başka yerlere göçmeye başladı.Bina yapımına karşı değim ama yapılan binalar sadece rant odaklı yapılır alt ve üst yapı hesaba katılmadan bina yapılırsa buna şiddetli bir şekilde karşı olurum. Aslında hereksin de olması lazım. Çünkü plansız yapılar yaşamımızı tehlikeye atıyor.
Bir yerin planlanmasında birinci derece Belediye başkanları sorumludur. Onların yapacakları hatalar sadece kendilerini değil asırlarca orada yaşayacak olanların hayatlarını da olumsuz yönce etkileyecek bir duruma sebebiyet veriyorlar. Bundan dolayı belediye başkanlarının mesuliyetleri oldukça büyük.
Yüksek binalar ve trafiğe çıkan sayısız araç havamızı kirletiyor
İstanbul’a son bir ay içinde havadaki “Partikül madde 10” (PM10) seviyesi her ilçede sınır değerlerini aştı. Buna egzoz gazları ve kentsel dönüşümün neden olduğunu belirten uzmanlar, mevcut durumun halk sağlığı için korkutucu riskler yaratabileceği uyarısında bulundu. Son veriler İstanbul’un bazı ilçelerinde durumun çok daha vahim olduğunu ve normal değerlerin kimi yerlerde 4 katı aştığını gösteriyor.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bünyesinde bulunan Hava Kalitesi İzleme’nin 7 Aralık’ta yaptığı ölçümler sonucunda İstanbul’daki “Partikül madde 10” (PM10) olması gereken değerlerin çok üzerinde olduğu anlaşıldı. Öyle ki, uzmanların “Günlük ortalama 50 mikrogram/metreküp oranını aşmaması gerekir” dedikleri PM10 oranları bazı ilçelerde 200 seviyesinin üzerine çıktı. Hava Kalitesi İzleme İstasyonları’nın kasım ayında 119 olarak ölçtüğü partikül oranı 7 Aralık’ta yapılan ölçümlerde Esenyurt’ta 284’e çıktı. Bu oran Kadıköy’de 247 (Kasım ölçümü 57), Yenibosna’da 201 (58), Ümraniye’de 163 (66), Başakşehir’de ise 135 (102) mikrogram/metreküp olarak tespit edildi.
İstanbul’da hava kirliliği korkutucu boyutta
İstanbul’d aki değerlerin sınır değerlerin çok üzerinde olduğunu dile getiren Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kayıhan Pala, “Günlük değerler korkutucu boyutlara ulaşmış durumda.
PM10 oranı günlük ortalama 50 mikrogram/metreküp oranını aşmaması gerekir. 2014 yılında havası en kirli yerler Esenyurt, Şirinevler, Başakşehir ve Ümraniye olarak tespit edilmişti.
Esenyurt’ta 2014 yılında 126 kez günlük kısa vadeli sınır değerler aşılmıştı. Mevzuata göre sınır aşımına yılda sadece 35 kez izin veriliyor. Başakşehir, Şirinevler ve Ümraniye’de de sınır değerler defalarca aşılmıştı. İstanbul’da ölçüm yapılan istasyonların tamamında ‘PM10’ seviyesi sınır değerlerin üzerinde. Ancak bu dört ilçe daha büyük bir risk altında. Aradan geçen bir yılda tabloda herhangi bir iyileşme olmadığı görülüyor” dedi.
Hava kirliliğinin akciğer kanserine etkisi
Pala, halk sağlığı konusuna da dikkat çekerek; “Hava kirliliği özellikle iskemi, miyokard enfarktüsü, felç, kronik tıkayıcı akciğer hastalığı ve kanser açısından risk teşkil ediyor. Partiküler maddeler Dünya sağlık Örgütü’ne bağlı Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı tarafından akciğer kanseri nedeni olarak sınıflandırılıyor. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre günlük PM10 konsantrasyonlarında her 10 mikrogram/metreküp artış ölümlerde yüzde 0.2 ile 0.6 artışa yol açıyor.
Uzun dönem PM10 konsantrasyonlarında her 10 mikrogram/metreküp artış ise kalp-akciğer hastalıklarına bağlı ölümlerde yüzde 6 ile 13 arasında artışa yol açıyor” diye konuştu.
Belediye başkanı istişareye,eleştiriye önem vermez her şeyi ben bilirim havasında hareket ederse ne kendisi nede o yerde yaşayanlar rahat eder.
Başakşehir Belediye başkanı Sayın Mevlüt Uysal 2009 dan bu yana ilçenin belediye başkanıdır.
Başkan elbette yatırım ve hizmet yapmıştır.
Ancak çok sayıda kırık kalpte bıraktığını kimse inkar edemez.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Belediye başkanlarına şöyle demişti “Caddeleri ve sokakları altın kaplama yapsanız bile yönetiminde bulunduğunuz halkın gönlünü yapmazsanız bunun hiçbir anlamı yok demişti” Ben yıllardır başkana bu yönünün eksik olduğunu ifade ediyorum ama halen bir muhasebe yapıp halksısın dememek için diretiyor.
Kendisi bilir ben kul indinde de Allah indinde üzerime düşeni yaparak bazı konularda hatalı olduğunu ifade ettim,ediyorum.
Eğilmeden,bükülmeden, yamulmadan ilkeli bir şekilde yazmaya devam edeceğiz inşallah.
Başakşehir Times / Hüseyin ÇETİNER
