Yrd. Doç. Dr. Serdar Dal, “Yeni doğan bebeklerde hastaneden çıkarken tarama testi yapıyoruz. 1987 yılından itibaren bu test ülkemizde yapılmaya başladı. Burada dört hastalık taranıyor, sonuca göre tedavi uygulanıyor. Türkiye’de akraba evliliği oranı %25’lerdedir. Akraba evliğine bağlı bebek hastalıkları da sıkça görülmektedir. Tarama testlerinde buna bağlı hastalıklar tespit edilebiliyor. Tarama programlarında bebek beslendikten sonra ilk haftada kan testi yapılmalıdır. Bu sağlık ocaklarında yapılabiliyor. İşitme tarama testi tüm ülkede her hastanede yapılabiliyor. İlk teste bir olumsuzluk çıkar ise başka testlerde yapılması gerekebiliyor. İşitme testi bebeğe acı vermeyen ve iki dakikada tamamlanabilen bir uygulamadır. Mutlaka doğum sonrası bu testi de yaptırmamız gerekiyor.

 

Hayatın her döneminden fazla ölümler ilk 24 saat içerisinde olmaktadır, diyen Yrd. Doç. Dr. Serdar Dal sözlerini şöyle sürdürdü, “İlk 24 saatte bebek hastaneden taburcu edilmez. Bazen aileler bu konuda ısrarcı olabiliyorlar ama ilk 24 saat tehlikelidir. Bebek ilk haftalarda en az beş-altı defa doktor tarafından kontrol edilmelidir.”

Anne sütünün bebek için önemine değinen Dal, “Bebek için sarı renkte olan annenin ilk sütü çok değerlidir. Bu süt bebek için aşı gibi bir şeydir. Bebeği ne kadar erken emzirirseniz ne kadar sezeryandan kaçarsanız o kadar iyidir. Bebekler ilk doğduklarında 18-20 saat uyuyabilirler. Uyuduğu için emzirmemezlik yapılmamalıdır. Bebeği uyandırıp emzirmek gerekir. Emzirmenin göstergesi bebeğin çişini yapabiliyor olmasıdır. Çocuğun beslenememesi kan şekeri düşüklüğüne, kan şekeri düşüklüğü en başta görme merkezi olmak üzere kalıcı beyin, böbrek hasarlarına yol açabilir. Fakat bebek sürekli emmek zorunda değildir. Bebeğinizi emziremiyorsanız mutlaka hastaneye başvurmanız gerekiyor. Bebeklerde aşırı uyku hali, sık nefes alma gibi belirtiler görürseniz hemen doktora başvurmalısınız” dedi.

 

5 hafta süren eğitimlerin sonuncusunda katılımcılara kişisel bakım ürünlerinin yer aldığı sağlık kiti hediye edildi.