banner32

11 yılda yapılan özelleştirmeler bir yıllık faize yetmiyor

Saadet Partisinin Başakşehir İlçe Başkanlığı’nın davetlisi olarak İstanbul’a gelen Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Temel Karamollaoğlu, katıldığı Türkiye’de ve Dünyada Neler Oluyor? başlıklı konferansta konuştu.

11 yılda yapılan özelleştirmeler bir yıllık faize yetmiyor

Başakşehir’de Olimpia düğün salonunda düzenlenen konferansa, Saadet Partisi GİK Üyesi Sadrettin Karaduman, Saadet Partisi Yüksek Disiplin Kurulu üyelerinden Mustafa Geçer ve Harun Macit, Saadet Partisi İstanbul İl Başkan Yardımcısı Abdulkadir Çelebi, Saadet Partisi il ve ilçe teşkilatı üyeleri katıldı. Saadet Partisi Başakşehir İlçe Başkanlığının davetlisi olarak İstanbul’a gelen Karamollaoğlu, Türkiye’nin iç gündemindeki meselelere, dış politikada atılan adımlara ve tarihsel süreçleriyle birlikte dünya düzeni üzerine konuştu.

Başakşehir Times Haber Merkezi 

Programın açılışında konuşan Saadet Partisi Başakşehir İlçe Başkanı Yusuf Gülşen, teşkilat çalışmaları hakkında bilgi verdi. Daha sonra da Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Temel Karamollaoğlu konuşma yaptı.

İSLAM’IN BİRLİK OLMASINI İSTEMEDİLER

Milli Görüş Lideri merhum Necmettin Erbakan’ın İslam ülkeleri arasında birlik sağlamayı amaçladığı D-8 projesinin ABD ve diğer Batılı ülkeleri rahatsız ettiğini söyleyen Karamollaoğlu, “Erbakan Hoca iktidara geldiği zaman besmeleyi çekti. İslam ülkelerinin her biri başka dallarda oynuyordu.

İslam Örgütü Teşkilatı etkisizdi. Erbakan Hoca, 8 Müslüman ülkeyi bir araya getirmek istedi. Başta ABD olmak üzere Batılı ülkeler buna karşı çıktı ve hocayı iktidardan düşürmek için çalıştı. Erbakan iktidara geldiğinde çekiç gücün yerini keşif gücü aldı. ABD kuzey ıraktaki 5 bin ajanını geri çekti.
 
İslam ülkeleri dünyanın en önemli yer altı zenginliklerine sahip. Petrolün yüzde 80’i Müslüman coğrafyada. Dolayısıyla ABD, İslam birliğinin kurulmasını istemiyor” dedi. Bu olayların basında yansımasının ise daha farklı olduğunu kaydeden Karamollaoğlu, “Medyada ise ‘Hoca, mecliste şeyhlere yemek verdi’ şeklinde yansıdı. Bunların hepsi bahane idi” ifadelerini kullandı.

MÜLKİYET ŞAHISLARDAN BANKALARA GEÇTİ

Son yıllardaki küresel ekonomik krize vurgu yapan Karamollaoğlu, “Bugün yaşadığımız dünyada ortalık toz duman. En önemlisi de, büyük bir ekonomik kriz var. Ne ABD ne de Avrupa bu krizden nasıl çıkacağını bilmiyor.
 
Bugüne kadar izledikleri yanlış politikalardan dolayı meydana gelmiş olabileceğini düşünmekle beraber perde arakasındaki güçler tarafından planlanmış olabileceği ihtimalini de göz önünde bulunduruyorum.
 
Özellikle 2. Dünya harbinden sonra mülkiyet hızlı bir şekilde el değiştirmiştir. ABD’de mülklerin yüzde 90’ı şahısların değildir. Şahıslar kiracıdır. Yani 25 yıl krediyle ev alırlar. Bir kriz yaşanırsa o ev kişilerin elinden çıkar. İngiltere’de mülkiyetin yüzde 85’i şahısların elindeyken şimdi bu bankaların eline geçti.
 
Ben buna kiracılık diyorum. Siz oturduğunuz eve her ay taksit veriyorsanız kiracısınızdır. ABD, Avrupa kapitalizmin zirvesindedir. Ama buralarda bankların yüzde 90’ı devletin elindedir. Çünkü banklar batıyor, işler kötüye gidiyor. 1961 yılında nükleer santral kuraya karar verdik. ABD’ye uzmanlar yolladık. Daha sonra Özal girdi araya. Yapamadık. Bu kararlılık ister” diye konuştu.

OSMANLI’NIN EN BÜYÜK HATASI

Karamollaoğlu, “Osmanlı’nın en büyük hatalarından biri 1854’te İngiltere ve Fransa’dan borç olmasıydı. Tam 150 sene önce. Osmanlı bu borcu 20 senede ödeyemediği için Duyun-ı Umumiye kuruldu ve maliye denetim altına alındı. Peki, bu borçlar ödenmedi mi. Son taksit ta 1953 yılında ödendi.”

ÖZELLEŞTİRMELER FAİZE YETMİYOR

Yapılan özelleştirmelere dikkat çeken Karamollaoğlu, “Özelleştirmelerle devlet teşekküllerinden vazgeçildi. 10 senedir yapılan özelleştirmelerden gelen para, bu yılki faizi ancak karşılıyor. Bu ne demektir; Sırtımızdaki yük her geçen gün daha da artıyor” dedi. Buna sebep olarak da aşırı ve lüks harcamaları gösterdi.”

TARİH TEKERRÜR EDER

Karamollaoğlu, “Tarih tedbir alınmazsa tekerrür eder. Biz bugünkü hadiseleri bir asır önce yaşadık. Biz her zaman 1886’yı önemseriz. Çünkü bu tarihte Siyonist kongresi yapılmış ve Abdulhamit Han’ın indirilmesi kararlaştırılmış. Çünkü Filistin’i Yahudilere vermemiş. Biz bunu yaşayarak gördük. Sultan Abdulhamit Han tahtan indirildi. Sonra II. Meşrutiyet ilan edildi. Bugünkü diyalogcular o dönem de vardı. Sadece padişahı değil halifeyi indirdiler. İstiklal harbini yaptık. En azından bu toprakları koruyacağız dedik. Lozan geldi talepler kabul edilebilecek şekilde değildi.”

“İSRAİL’LE TİCARETİMİZ ARTTI”

Siyasi bağımsızlığın ekonomik bağımsızlıkla mümkün olduğunun altını çizen Karamollaoğlu, şöyle konuştu: “Uygulanacak her politika size borç verenlerin emrinden çıkmazsınız. Türkiye, bugün ABD’nin tasvip edemediği hiçbir kararı alamaz. ‘One minute’ demek önemli. Ama İsrail’le ticaretimiz o günden bu yana artmışsa ben bundan ne anladım. Sadece gönlümüz rahatladı.
 
Fransa, bizim tarım bakanımıza madalya verdi. Bizim Tarım bakanımız Fransa’nın menfaatine ne yaptı ki madalya verdi. Tam da bu sırada bakanımız, yurtdışından hayvan ithal ediyordu. Hayvan ithalse yemi de ithal olmalı değil mi? Türkiye’de sanayi bir taraftan yok ediliyor, yerine yenisi kurulmuyor. Bu hükümet görmüyor mu? Görüyor da izlediği politikalar çerçevesinde bir şey yapamıyor. Bize borç verenlerin dediklerinin dışına çıkılamıyor.”

MÜSLÜMANLARIN MALI TEHLİKEDE

Geçtiğimiz gün mecliste alınan kararla yasalaşan ‘Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Yasası’na değinen Karamollaoğlu, “11 Eylül hadiselerde sonra 50 büyük işadamının parasına el konuldu. Bu milyarlarca dolardı. Nedeni ise Siz terörü finanse ediyorsunuz. Kanaatle hüküm mü verilir ya. 500 işadamı. Bunların hepsi Müslüman. Bunlardan bir kısmı Türkiye’de. Ama Türkiye, bunların terörle bağlantısı olmadığını söyledi ve vermedi. Şimdi Terörü finanse yasası ile ne olacak. Hepsinin parasına el konulacak.”

ESAD’I DESTEKLEMEDİK

Karamollaoğlu, “Esad’ı hiçbir zaman desteklemedik desteklemeyiz de. Babasının zulümlerini de biliyoruz. Sen yumuşamış, onunla dostluklar kurmuşsun şimdi İsrail’in dayatmacısı olmuşsun. Biz yeni neslin ahlakını bozacak hiçbir şeye izin vermeyiz. Bunun adı ahlakı her şeyin üstünde tutmaktır.”

DÜNYA DÜZENİ İSRAİL’İN MENFAATLERİNİ KORUYOR

Mevcut dünya düzeninin kuruluşuna inen Karamollaoğlu, İsrail’in nasıl kurulduğu söyleyen Karamollaoğlu, “1917 Balfour Deklarasyonunu hatırlayalım. Buna göre İngiltere, Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra Filistin’i işgal edip burada bir Yahudi devletinin kurulmasına yardım edecektir.

Osmanlı bunun için Birinci Dünya Harbine sokuldu. ABD ve Avrupa’daki Yahudiler, Filistin’e gitmediler. 20 sene sonra Almanya yeniden ayağa kalktı, İkinci Dünya Harbi’ni başlattı. Daha sonra da Almanya’da, Yahudilere öyle bir baskı uygulandı ki, Yahudiler nereye kaçacaklarını bilemediler.
 
Bir kısmı Avrupa, ABD ve Türkiye’ye kaçtı. Bir kısmı da Filistin’e yerleşti. Ardından da BM kararıyla İsrail’in kurulması kararı alındı. 1945 yılından sonra Yalta konferansıyla dünya paylaşılırken yeni bir dünya düzeni kuruldu. Bu düzenle İsrail’in korunmasını ve gelişmesini planlanmıştır. ABD, İsrail’i kınama cesaretini gösteremez.
 
1967 Arap İsrail savaşında Mısır İsrail’i vuracakken ABD İndependent adlı savaş gemisini Mısır ile Filistin arasında demir attırdı. İsrail, bu gemiyi vurdu ve 50 ABD askeri öldü. Ancak ABD, İsrail’e hiçbir şey yapamadı. Dünya düzeni İsrail’in korunması üzerine kuruldu. ABD olmasın İsrail birkaç günde silinir biter.”

“O ZAMAN DEVLET YATIRIM YAPSIN”

Karamollaoğlu, “Özel sektör yan sanayi yok, işçi yok, bölgedeki olumsuz şartları göstererek oralarda yatırım yapmıyor. Buna karşılık devlet eliyle oralara yapılacak yatırımlar daha sonra özel sektöründe ilgisini çekecek ve cazip hale gelecektir.”

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner34

banner35