banner25

Vatandaş; “Dini daralttık ve sığlaştırdık”

Başakşehir söyleşilerinin konuğu İslamda sosyal hayat ve Osmanlı tarihi üzerine akademik çalışmalara imza atan Prof. Dr. Celalettin Vatandaş oldu. Vatandaş Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed’in (S.A.V.) tüm insanlığı ebedi bir huzura davet eden nebevi mesajlarını farklı bir pencereden değerlendirdi.

Vatandaş; “Dini daralttık ve sığlaştırdık”
Başakşehir Kültür Merkezi’nde gerçekleşen söyleşi programında Prof. Dr. Celalettin Vatandaş, Peygamberin yaşantısını ve neden peygambere ihtiyaç olduğunu farklı bir açıdan değerlendirdi.

“Peygambere neden ihtiyaç var? ”


Kutlu Doğum Haftası nedeniyle yapılan programlarda freni olmayan bir övgü mantığıyla, O’nun büyüklüğünü resmeden istisna yüceliğini ifade eden konuşmaların yaygınlığına vurgu yapan Vatandaş, “Benim onun büyüklüğüyle ilgili bir tereddütüm yok. Ben ona tabi olduğum zaman ahretimden önce dünyamı esenliğe kavuşturacak biliyorum. Bugün peygamberin hayatı ile ilgili bilinmeyen yeni bir şey söyleyecek değilim. Böyle bir iddiam yok. Benim bir insan olarak peygambere onun yaşantısına ihtiyacım var mı? Bunu sorguluyorum."dedi.

“Beni var edenin benimle ilgili beklentisini bilmeliyim”


Allah’ın insanlara akıl gibi bir yetenek verdiğini, “Bu akılla dünyamızı huzura kavuşturacak imkana sahip değil miyiz” sorusunu insanlık tarihi boyunca insanların kendisine sorduğunu belirten Vatandaş, insanın kendi bilgisinin, aklının, imkanının, varlığın ve hayatın amacını bilme imkanını sağlamadığını söyledi. Vatandaş, konuşmasına şöyle devam etti: “ Öyleyse “ben varım” ve benim varlığımın sebebi ben değilim. Çünkü ben varlığımı var olduktan sonra fark eden bir varlığım. O zaman, beni var edenin benimle ilgili beklentisini amacını bilmem lazım. Bu ölümü hayatın amacını düşünmemi sağlıyor. O zaman benim vahye ihtiyacım var. Ben yaratılıştan sosyal bir varlığım, nasıl ki bir arıyı bir karıncayı tek başına hayatını sürdürürken göremezsiniz aynı şekilde Allah insanı birlikte yaşamak için var etmiştir. Öyleyse birlikte yaşamanın kuralı olan, hak, adalet, hukuk kavramlarının egemen olduğu bir toplumda yaşamak için gerçek hakkın adaletin ne olduğunu bilmem lazım. İnsanlık olarak bunu bilme imkanına sahip miyiz? Hayır. Herkesi mutlu edecek ölçüleri bilme imkanım var mı yok. O zaman yine vahye ihtiyacım var. Bir de peygambere ihtiyacım var bu vahyi doğru anlamak ve doğru uygulamak için.

“Müslüman coğrafyası çelişkiler, çatışmalarla dolu”


Ümmetin bugünkü genel durumunu da değerlendiren Prof. Dr. Celalettin Vatandaş, Müslümanların yaşadığı coğrafyaya bakıldığında yığınla çelişkiler, çatışmalar, haksızlıklar, sömürüler, rezaletlerin şu ve ya bu nedenle bu kitlenin ayrılmaz parçası olduğuna vurgu yaptı. Vatandaş, “O zaman bizim iddiamızda mı bir yanlışlık var düşünmeliyiz. Biz bu kitaba tabi olmamızda bir sıkıntı yaşıyoruz. Bu kitap ve elçisi kendileri örnek ve rehber alındığı zaman tarih içinde huzur esenliği hep göstermiştir. İnsanlık tarihinde bütün dinlerin ideolojilerin vaadi esenlik ve huzuru gelecek zamana aittir. Ütopiktir. Bir tek dinimizde Asr-ı Saadet zamanında bir kere yaşanmıştır. Ama bugün hayatımızı hayır ve güzellikle dolduracağımız sayısal bir muhasebeye dönüştürdük. Peygamberin acılarına ağlayan, yaptığı kahramanlarla övünen bir konuma geldik. Onun gelişinin nedeni bizim bir yaratılmış olarak dünya ve ahiret hayatımızı esenlikle doldurmasıydı. Allah'ın fıtrat dini olarak tanıttığı bu dini daralttık ve sığlaştırdık. Yapmamız gereken şey bizim Kuran’a tabi olmaktaki iddiamızı ciddiyete göstermek. “ dedi. 

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner34

banner35