banner32

Ulusan 2013 yılı son meclisinde Belediyeyi topa tuttu

CHP Başakşehir Belediye meclis gurup başkan vekili Mali Müşavir Bektaş Ulusan 2013 yılının detaylı bir kritiğini yaptı.

Ulusan 2013 yılı son meclisinde Belediyeyi topa tuttu

ULUSAN 06 Aralık tarihli meclis oturumunda Başakşehir Belediyesi’ne ağır eleştirilerde bulundu.

Gündem dışı söz alan Bektaş ULUSAN konuşması şöyleydi:

Başakşehir’de beşinci hizmet yılımızı dolduruyoruz. 2014 Mart Seçim sürecine de çoktan girmiş durumdayız.

Bizimle birlikte Sayın Belediye Başkanımız da 5. yılını dolduruyor. Ama Gelin görün ki Sayın Başkanı bu 5 yıl içinde mecliste çok fazla  göremedik.

Sayın Başkan eğer gerçekten istese ve halktan aldığı oyun sorumluluğunu bilseydi bu meclis toplantılarına daha fazla katılırdı…

Sayın Başkan eğer isteseydi  bu meclis sözde değil gerçekten uyumlu çalışabilirdi,  bizler de Başakşehir’in sorunları konuşan ve ortak çözümler üreten bir meclis grubu olabilirdik.

Ancak Sayın Başkan bunun yerine kendinden olmayanı yok sayan, önerilere ve sorunlara kulak tıkayan bir başkan olmayı tercih etti. Az sayıda katıldığı meclis toplantılarında  esti gürledi ve ortamı geren oldu.  Sözünün üstüne söz söyletmedi… Tabiri caizse Ali Kıran Baş Kesen gibi davrandı!

Bir ay evvelinden meclis toplantı günleri ve saatleri belli olmasına rağmen Sayın Başkan kendi partisinin grup toplantılarına katıldı ama halkın  meclisine katılmak yerine aşka programlara katılmayı uygun buldu. Halkın icra anlamında çok şey beklediği meclisi Sayın Belediye Başkanımız ONAY MAKAMI gibi kullandı.

Bizce;

Sayın Başkan bu mecliste her şeyden evvel  devamsızlıktan dolayı sınıfta kaldı!

KAYIP MECLİS BAŞKANI VE  KAYIPMECLİS ÜYELERİ VAR…

Değerli Arkadaşlar sizde bu mecliste bir eksiklik hissediyor musunuz bilmiyorum?

Meclis Başkanı aylardır ortada yok,  kayboldu,  neredeyse kayıp ilanı vereceğiz.

Ama nasıl bir sırdır ki meclisimizin koskoca başkanına ne olduğuna dair iktidar partisi tarafından meclise bir bilgi verme gereği dahi duyulmadı duyulmuyor?

Nerdedir? Ne yapar ?Hastamıdır ?iyi midir bilmiyoruz… Ama görev ve sorumluluk bilincinin  önemli kavramlar olduğunu düşünüyoruz…

Mecliste sürekli bir azalma var. Allahtan meclisin görev süresi doluyor,  yoksa çoğunluğu sağlayacak meclis üyesi de bulamayacağız.  Aylardır meclisi ziyaret etmeyen meclise  gelmeyen meclis üyesi arkadaşlarımız var.

UNUTMAYALIM ARKADAŞLAR “YÖNETİCİLİKCİDDİ BİR İŞTİR!!!”

MECLİSİ İŞLEVSİZ VE SESSİZ HALE GETİRME GAYRETİ                                                      

Beşinci yılını dolduracak Meclisimiz ile ilgili diğer bir durum ise, bu  meclisi işlevsiz ve sessiz hale getirme çabası…

Değerli arkadaşlar hiçbirimizin mesleği  meclis üyeliği değil ama  hepimiz halkın oylarıyla seçilen insanlarız ve bizi seçen halka karşı bu mecliste sorumluluklarımız var.

Görevden el çektirmeler göreve getirmeler elbette ki bir siyasi partinin iç meselesidir ama    bu meclise ve bu  meclisteki bizleri seçen halka karşı iki satırlık da olsa bir açıklama yapmak kamuyu idare edenlerin kamusal sorumluluklarıdır diye düşünüyoruz.

Meclisi yakından takip eden vatandaşlar zaman zaman bana soruyorlar  isimleri olan ama kendilerini mecliste hiç göremediğimiz meclis üyeleri var bunlar  kimlerdir diye.

Durum bu kadar dikkat çekici demek ki…  Öyle ki; O hani her meclisin sonunda meclise gelmeyen arkadaşlarımızın izinli sayılması oylaması olmasa bir çok arkadaşımızın devamsızlıktan meclis üyeliği sonlanacak.

Zaten iktidar partisi de çok katılımlı ve  çok konuşulan bir meclisten yana değil. Bu güne kadar da çok konuşan ve konuşulan bir meclis olması için hiç bir çabasarfetmedi iktidar. Daha çok Türkiye Büyük Millet Meclisinin yansıması olsun, el kaldırılsın el indirilsin ve meclis bir onay makamı görevi görsün istedi.

Aslında bu birazda merkezi siyaset anlayışının yansıması gibi Çünkü merkezde de bu durum pek farklı değil. Bakın TBMM de  bu durumu  artık içine sindiremeyen bir vekil,  Samsun Milletvekili

Sayın Tülay Bakır’ın  sadece el kaldırıp indiriyoruz, komisyonlarda neler oluyor bilmiyoruz diye açıklama yapması aslında her şeyi açıklar nitelikte gibi…  Ama biz  istiyoruz ki  Başakşehir MeclisiBüyük Millet Meclisinin  küçük bir yansıması olmasın, ÇÖZÜM ÜRETEN DAHA ETKİN BİR MECLİS OLSUN

Çünkü;

Geçmişte sizin bir sözünüz vardı.   “BİZİ İZLEMEYE DEVAM EDİN”Ama şunu açıklıkla söylemek isteriz ki hem Türkiye de dağıldınız hem de Başakşehir’de izleyecek bir  izinizi de bulamaz olduk haberiniz olsun…

MECLİSTE İKTİDARIN YAPMASI GEREKENLERİ  MUHALEFET YAPTI

Değerli arkadaşlar hepinizin bildiği gibi bu meclisin en temel görevi  onaylamak  yada reddetmek değil , Belediye faaliyetlerini halk adına seçilmiş meclis üyeleri ile denetlemektir.

Bu denetim meclis de; Bütçe görüşmeleriyle,faaliyet raporlarıyla,denetim komisyonu aracılığı ile ve en önemlisi de soru önergeleri ile yapılmaktadır.

Biz CHP grubu olarak bu denetim görevini  kısıtlamalar ve kısıtlı imkanlara rağmen yapmaya çalışıyoruz.

Ama ne yazık ki her girişimimizde iktidar partisinin iktidarı elinde bulundurma gücünden kaynaklı engelleriyle karşılaşıyoruz.

Soru önergelerine cevap verme konusunda ki tavrınız ortada Verdiğimiz önergelere cevap verdiğiniz de artık o sorununun üstüne çok fazlasıyla başka sorular ve sorunlar eklenmiş oluyor…

Yakında görev süreniz doluyor ve bu meclisin tutanaklarını istemekten dilimizde tüy bitti. Ama siz topu hep  birbirinize atarak geçiştirmeye çalıştınız. Bu ve bunun gibi haklı taleplerimizi görmezden geldiniz.                

Kimden neyi saklıyorsunuz ?Belediye yasa gereği siyasi bir kimlikle yönetiliyor olabilir.Ama unutmayın ki siz toplumun her kesimin Belediyesi olmak için seçildiniz ve Bu meclis de halkın meclisi.

Bu kadar mı korkuyorsunuz halkın iradesinden, oysa sizler değil misiniz her meydan da milli irade milli irade diye siyaset yapan.

Yoksa size oy veren kesim milli iradeyi temsil ediyor da size oy vermeyenler  milli iradeyi temsil etmiyor mu?  Bizler bu iradeyi kullanarak sizlere soru sorup cevap alamayacak mıyız? Bizler bu halkın parası pulu nereye gidiyor, kimlere rant sağlanıyor  sorgulayamayacak mıyız?

Ama bir şeyi bilmenizi isterim burada ciddiye almadığınız CHP grubu değil ciddiye almadığınız halkın kendisidir,  Başakşehir Belediyesinde herkes kendi derdinize düşmüş durumda veiktidar olarak  milli iradeyi görmezden geliyorsunuz.

Ama unutmayalım arkadaşlar “BELEDİYE YÖNETİCİLİĞİ ÇOK DAHA CİDDİ BİR İŞTİR”

Biz Chp gurubu olarak görevimizin de sorumluluklarımızın da 5 yıldır farkındayız. Siz cevap vermedikçe biz soracağız, siz anlatmadıkça biz araştırıp öğreneceğiz. Ama bu durum mart ayına kadar devam edecek. Çünkü biz bu belediyeyi İnşallah 30 Marttakazandığımızda, şeffaf, sorgulanabilir, denetlenebilir bir belediye haline getireceğiz. Bizim iktidarımız da gizli de saklı da bir şey  olmayacak!

Sizlerin 5 yıllık icraatlarınızı biz bu halka sokak sokak anlatıyoruz. Halk görüyor! Bu meclisi basına da kapatsanız, yapamadıklarınızı halka duyurmasanız da bizler o görevi de sizlerin yerine layıkı  ileyapıyoruz.  Bundan hiç şüpheniz olmasın!

ŞELALE PARK OYBİRLİĞİ İLE GEÇTİ DİYE BİR DAVUL ZURNA ÇALDRIMADIĞINIZ KALDI

Yakın zamanda ki bir gelişmeyi de meclisimizin bilgisine sunmak istiyorum.       Şelale Park olayı 

Bu meclisten bir şelale park geçti ve o  karar oybirliği ile geçti diye broşürler dağıttınız, gazetelere manşet yaptırdınız,  Bahçeşehir’de  bir davul zurna çaldırmadığınız kaldı. Aslolan nasıl geçtiği değil niyet ve akıbettir. Yanlıştan dönmek için aynı heyecanla gayret kar olamadınız.

Bu gün o şelale parkta yaptığınız yanlışlar la ilgili yargılama devam ediyor ve mahkeme kararına esas teşkil edecek Mahekemece atanan Bilirkişi heyetinin  Raporu da,  Belediye olarak oraya yaptığınız projenin yersiz ve yanlış olduğunu açıkça ortaya koydu.  Yani bir şeyin doğruluğunu kabul etmeniz için bu mecliste  diyalog kurma yolunu seçmediniz  ve bizleri  mutlak yasal yollara başvurmak zorunda bıraktınız… Adalet tecelli edecek ve sizler bu yanlıştan döndüğünüzde bize teşekkür edeceksiniz.

BELEDİYECİLİK HALK İÇİN YAPILIR YAPTIKARINIZIN HALKTA Kİ KARŞILIĞINA BAKILIR

Başakşehirde sorun çok ama en temel sorunlardan birisi Altınşehir trafiği

Bu mecliste hep sorduk; bir proje plan yada yeni bir  uygulama yapmadan halktaki beklentiyi ölçmek tartmak adına bir çalışma yaptınız mı? Bir vatandaş memnuniyet anketi yapıldı mı diye ama Her hangi bir cevap alamadık…

Biz muhalefette olmamıza rağmen bir anket yaptırdık. Yazılı talep olursa dasonuçlarını  Belediye yönetimi ile de paylaşmaya hazırız. 

Ama bölgemizde ki bir problem anketin birinci sırasında yer alıyor                        

Kaldı ki bunun için ankete bile gerek yok.

Başakşehir’de yaşayan herkesin karşılaştığı ve yaşadığı problem.

“ALTINŞEHİR TRAFİĞİ” Artık trafik yoğunluğu olmaktan çıktı buradaki sorun işkence halini aldı. Sırf burada ki trafik yüzünden İSTANBULUN İÇİNDE İŞİ YADA ÖĞRENCİSİ OLAN BİR ÇOK AİLE BAŞAKŞEHİRDEN GÖÇ ETMEKTEDİR

Bütün bunlar olurken sizler her seferinde Büyükşehir ile uyumlu çalışmaktan bahsettiniz. Ama O  Büyükşehir Belediyesinin müteferrik iş olarak 9.280 bin liraya ihalesini yaptığı altınşehir kavşak düzenleme işine Başakşehir Belediyesi olarak sahip çıkmadınız ve o harcama bu bölge için ayrılmışken, Okmeydanı ve Tarabya’da başka projelere harcandı… Eğer amaç Belediyecilik yapmak olsaydı, Başakşehir’li vatandaşa hizmet etmek olsaydı  ayağına gelmiş proje sahipsizlikten ve gelecekte yapılacak bir proje bahane gösterilerek başka yere kaydırılmazdı. Eğer sahipsizlikten değil Kanal İstanbul yapılacak diye ertelendi ise Bu gün bu kanalın yapılması birkaç yılı alacak o arada bu millet bu işkenceyi çekmeye devam mı edecek.

GELELİM O ÇILGIN PROJE KANAL İSTANBUL’UN  BAŞAKŞEHİR’E YANSIMASINA…

Değerli arkadaşlar biliyorsunuz bir çılgın projemiz var Kanal İstanbul.

Bu nasıl bir çılgın proje ise çılgınca yer değiştiriyor.

Önce Silivri ve Çatalca da değişik güzergahlar da dolaştı şimdi geldi kondu Başakşehir’e .

Zaten Sayın Belediye Başkanımız da  bu durum ile ilgili konuşmalarında orta bölge halkı için;

Ey vatandaş sevinin Kanal İstanbul buradan geçecek talih kuşu kondu başınıza konuyor. Diyor demesine ama halkın istediği talih kuşu falan değil arkadaşlar,  halkın istediği dişinden tırnağından arttırarak otuz yılını verdiği Şahintepe'de Altınşehir'de,Güvercintepe'de Ziya Gökalp de yıllardır yaşadığı yerlerde kalmak ve  depreme dayanıklı yapılar yaparak yaşamını sürdürmek. Yıllardan beri süre gelen komşuluk ilişkilerini sürdürmek ve en önemlisi otuz yaşında buraları mekan tutan bu gün atmışına gelmiş biri olarak yeni bir yerde yeniden bir hayat kurmaya zorlanmamak… Çünkü vatandaş biliyor ki bir  talih kuşu var ise ve bu kuş birinin başına konacaksa bu gün ki yönetim anlayışında kendi başına asla konmaz. Bu ülkede  TOKİ gibi bir kurum varken, KİPTAŞ varken BAŞAKKENT A.Ş. varken,  bu kurumlar o kuşu havada vurur yine de vatandaşın başına kondurmazlar… Yada o kuş gelir bu halkın tepesine ancak ve ancak pisler !

Bakın arkadaşlar nasıl konmaz size anlatayım

Bir kere Kanal İstanbul projesi ile ilgili 28 EKİM 2013 tarihli Milliyet Gazetesinde çıkan Türkiye’nin sayılı deniz bilimcilerinden Prof. Cemal Saydam’ın bilimsel araştırmalarının yer aldığı Mehveş Evin’in İSTANBUL’UN SONU KANAL İSTANBUL yazısını şiddetle okumanızı tavsiye ediyorum.

Talih kuşuna gelince;

Birçoğunuzun bilgisi vardır bu günlerde TOKİ tarafından ALTINŞEHİR, TAHTAKALE VE  ŞAHİNTEPENİN ALTINŞEHİR TARAFINDA KALAN KISMI İÇİN MÜLK SAHİPLERİNE KAMULAŞTIRMA YAZILARI GELMEYE BAŞLADI.

Vatandaşlar anlaşmak üzere TOKİ ye görüşme için  davet ediliyor.

Davet Hangi şartlar altında yapılıyor?

Bölge rezerv alanı ilan edilmiş

Yapılaşma durdurulmuş

 Belediyenin planlarının uygulamasının önü kapanmış planlar uygulanamaz hal almışken. 
                                                                                                                       

Bu ortamda vatandaş pazarlığa çağrılıyor, aslında bir pazarlık yok TOKİ bir fiyat teklif ediyor ve soruyor kabul ediyor musun etmiyor musun? Teklif edilen fiyatlar  vatandaş tarafında kabul edilebilir

rakamlar değil TOKİ bu gün kü değerinin dörtte birinden az bir bedel öneriyor. Vatandaş da soluğu avukatta almak zorunda kalıyor çünkü etrafta derdine derman olamak isteyen bir kurum yok. Yine olan halka bir dünyada avukata para ödeyecek çünkü

Değerli Arkadaşlar

BU KAMULAŞTIRMALARIN NEDENİ ÇILGIN PROJE KANAL İSTANBUL VE KANAL İSTANBUL İLE BİRLİKTE BÖLGEDE YAPILACAK DİĞER PROJELER.

BU GÜN Kİ GAZETE MANŞETLERİNE BAKARSANIZ KAMULAŞTIRMANIN NEDENİ ÇOK NET GÖRÜLÜYOR ZATEN.

HÜRRİYETTE MANŞET  ŞU:

KONUTLAR KAPIŞ KAPIŞ

Emlak 2013 Fuarı’nda, Suudi Arabistanlı yatırımcılar damgasını vurdu. Yatırımcılar, köprü ve Kanal projelerine komşu arsalara yatırım yapıyor.

Bölge de  vatandaşa karşı Gerekli altyapıyı  bu yatırımcılara kim sağlıyor.

BAKANLIK , TOKİ , BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ  ve BAŞAKŞEHİR BELEDİYESİ

Hepsi birer kamu kurumu. Gerçi TOKİ emlakçı ona kamu kurumu demek pek doğru olmaz… 

Karşı tarafta kim var VATANDAŞ Yani kamunun mağdur ettiği mülkün otuz yıldır  gerçek sahibi olan halk…

Değerli arkadaşlar Sosyal Devletin kurumlarının görevi vatandaşını çaresiz bırakarak mağdur edip, elindeki malını haraç mezat almak ve Araplara pazarlayan aracı olmak değildir.  Sosyal Devletin görevi; vatandaşının haklarını  korumak ve memnun etmektir.

Biraz empati yapalım arkadaşlar…

Sizden  kendinizi bir an için  bu insanların yerine koymanızı istiyorum.  Ömrünüzü verip yaşam kurduğunuz mülkünüz üzerinde sizden gayrı herkes hak sahibi bu durumu tahmin edebiliyor musunuz…

HALK ÇARESİZ VE NE YAPACAĞINI BİLMEZ HALDE .

Ama halkın bu durumlarda kendine sahip çıkmasını beklediği  kurum kendine en yakın hissettiği  Belediyesidir.  Seçilirken halkın Başkanı olma vaadiyle seçilen Belediye Başkanlarının  bu süreçte yanlarında yer almasını beklemeleri  en doğal hakları olsa gerek diye düşünüyorum. Ne yazık ki Bölgede Başakeşehir Belediyesi halka sahip çıkmadı. Büyükşehirde ve Merkezi hükümette iktidar  olmalarına rağmen Belediye bu durumu kullanarak halkın ve haklının yanında yer almadı. Bunu yapmadı…

Ama yaptığı bir şey var dı halkına  Ney mi ?                                                                    

Bu bölgede yaşayan halkın, alıp satamadığı üzerinde yapılaşma tasarrufunda bulunamadığı kiraya verip gelir elde edemediği arsaları için, 

Belediyenin, belirlediği fahiş emsal değerler üzerinden emlak vergisi almak… Bunu alırken de halka hep şu söylendi.

Emsal değerlerine itiraz etmeyin yarın kamulaştırma olur ise bu değerler üzerinden kamulaştırma  paranızı alırsınız….

Son zamanlarda da aman yerinizi satmayın Kanal İstanbul geçecek başınıza talih kuşu kondu yerleriniz değerlenecek diyen de yine Belediye oldu.

Şimdi hesap ortada ben rakamları veriyim siz değerlendirin.

 Şahintepe Eski İstanbul Caddesi Emlak Vergisine esas metrekare rayiç değer : 950,40 lira yani 1000 metrekare arsan var ise Belediye 950.400 lira üzerinden yıllık emlak vergisi tahsil ediyor. TOKİ ye gidiyorsunuz yerinizin metrekaresine verdiği bedel ne kadar biliyor musunuz : 135 lira aynı arsanın TOKİ deki toplam karşılığı 135.000 lira 950.400 lira nere 135.000 lira nere.  Aynı şekilde Aşık Veysel Caddesinde Belediyenin rayiç değeri 678,90 lira iken TOKİ nin buradaki arsalar için teklif ettiği fiyt metrekaresine 135 lira.  Bunlar  ana cadde fiyatları ara sokaklarda teklif edile fiyatlar çok daha düşük. Hele bir de arsa üzerine ev yapmışsan tümden zarar  işyeri ve daireler  için teklif edilen bedeller daires başına 30 -35 bin lira yı geçmiyor.

Değerli arkadaşlar bu yapılan doğru değildir.

Ve bu yapılanlar kamu vicdanını inciten haksız uygulamalardır.

Bizim savunduğumuz bölge halkının bölgede kalması ve yaşadığı mahallesinde yaşamını sürdürmeye devam etmesidir. Bir kamulaştırma yapılacaksa kamusal hizmet için olmalı VE RANT DA ORADA YAŞAYAN HALKIN OLMALI   

Burada ki kamulaştırma yapılmasını gayesi açıktır. Orta da bir proje vardır yani hangi amaç için kamulaştırıldığının bilinmemesi gibi bir durum yoktur. Yapılan kamulaştırma projelendirilmiş ve değerlenmiş yerler için yapılmaktadır. Yapılması gereken, TOKİ’nin geçmişte Ayazmada vatandaşı adeta sürgün edip yerlerini kendine has özel yasalarına dayanarak topladığı arsaları sonra da bin liranın üzerinde değerlerle satması değil, buralar gerçek hak sahiplerine bırakılmalı bir kamulaştırma yapılacaksa da bu gün artık değerlenmiş ve projelendirilmiş bir bölge olmasından dolayı  buralarda ki  hak sahiplerine gerçek değerleri üzerinden ödemeleri yapılmalıdır. Bunun da takipçisi halkın Belediyesi Başakşehir olmalıdır. Bu güne kadar yaptığı gibi olanları seyreden değil olacakların halk  adına müdahili olmalıdır.

 Bu gidişle;

Bu çılgın proje burada ki  belediye yönetim anlayışına son verecek bunu hep birlikte göreceğiz.  İnsanların evinden barkından etmenin bedelini halkına sahip çıkmayan Başakşehir Belediyesi ödeyecektir..  Bu koltuklar size emanet edileli 5 koca yıl oldu.  Ama siz  varoş diye tabir ettiğiniz orta bölge halkı ile bölgede oluşacak bu bölgenin rantını paylaşmak yerine bu insanların mağduriyetlerine sessiz kalmayı tercih ediyorsunuz. 30 Mart akşamı biz sizden  emaneti  aldığımızda bu yaraya derman biz olacağız CHP li büyükşehir ile birlikte halkın yanında yer alacağız.

Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında bizler bunun mücadelesini vereceğiz…                                                                                                                                           

ULUSAL BASINDA BAŞAKŞEHİR

Biz işte biraz evvel anlattığımız mücadeleyi veren bir Belediye isterdik Başakşehir’de ve bu verdiği mücadelelerle gündemde olsun isterdik Belediyemiz.

Ama Başakeşehir Belediyesi yakın zamanda 03 Aralık da ulusal basında “AK BELEDİYE BUNU DA YAPTI başlığı ile gündem yarattı ve haber oldu. Haberin konusu neydi biliyor musunuz? Sayın Belediye Başkanımızın hazırlatıp dağıtımını yaptırdığı seçim rüşveti kahve fincan paketleri.

Değerli arkadaşlar; bunlar dağıtılırken soru önergesiyle sorduk sayın Başkana bunlar;

Belediyemizin hangi hizmet kapsamındaki bir faaliyetidir

Ve bedeli ne kadardır

Ama her soru önergesinde olduğu gibi bunda da cevap gelmedi gelmez de…

Neden şeffaf olmuyorsunuz? Sayın Başkan kendi propagandasını halkın parası ile yaparken neden bunun için bir açıklama yapma gereği duymuyor. İçinizden birileri çıkıp yahu başkan kul hakkı yemek haramdır neden demiyor?

Bu kadar mı iktidarın gücüne kapılmamak lazım. Başakşehir’de tüyü bitmedik yetimin hakkında bir fincan ve kahve kadar mı gözünüz var sayın Başkan

Değerli arkadaşlar seçim sürecine girdik

Ve Sayın Belediye Başkanımız bu hediye paketlerini aday adayı olduktan sonra dağıtmaya başladı.

Birincisi Belediye Başkanının aday adayı olduktan sonra kamu kaynaklarını bu şekilde kullanması ve kamu imkanlarını kullanarak bunların dağıtımını yaptırması yanlıştır, kendi partisindeki aday adayları arkadaşlarına  karşı da haksızlıktır. ? Şimdi insan sormadan edemiyor Başkan için kahve fincan dağıtırken bu Belediye de 3,5 yıllık Başkan yardımcılığı yapmış bir başka aday adayı içinde bir şey dağıtılır herhalde diye…

Değerli Arkadaşlar

Bu bir  seçim bir yatırımı  ise Sayın Mevlüt Uysal kendi kişisel servetinden bu tür harcamalar yapabilir, yok eğer durum böyle değil ise  biz bu belediyenin kasasından çıkan 1 kuruşun bile hesabını sormak ile yükümlüyüz.

Belli ki başkan hizmetleri ile bir daha seçilemeyecek olmasının buhranı içine girmiş bu yöntemlere başvuruyor. Ama içinizde Alla korkusu olan, hak, hukuk bilen arkadaşların olduğuna inanıyoruz. Bizim uyarılarımızı, sorularımızı başkan pek dikkate almıyor bari sizler vicdanınızın sesini dinleyin ve yanlışa yanlış deyin!

Arkadaşlar;  Sayın Başkan bu yarışta  doping yapmıştır doping yapan sporcuya uygulanan ceza da  bellidir.

Diskalifiye edilir.

Başakşehir halkı bunları görecektir. Buna olan inancımız tamdır.

Birde dağıtılan  ürünlerin üzerine yazmışsınız

Bir ömür hatırlanmak dileğiyle.

Sayın Başkan halk sizi neden bir ömür hatırlasın ki ?

Kendi seçim çalışmalarınız için o halkın  parasını  harcadığınız için mi???                                                                        

Beş yıldır kendi içindeki sorunları çözmeye çalışmaktan halkın sorunlarına çözüm üretmediğiniz içinmiYoksa halktan aldığınız yetkiyi iyi niyetle kullanmadığınız için mi?

Değerli Arkadaşlar, olaylara neresinden bakarsanız bakın Başakşehir Belediye’si iyi yönetilemiyor ve Başakşehir’de Belediyecilik yapmak değil niyet.

Ve emin olun halk bunu çok iyi görüyor. Ve bizler bunu çok iyi anlatıyoruz!

Mart ayının son gününe kadar bu koltuklar sizlere emanet, fazla alışmayın ama giderayak vicdanlarınızın sesine de  kulak verin arkadaşlar.

2013 yılının son meclis toplantısı olması vesilesi ile

2014 yılının Başakşehir ve ülkemiz için güzel bir yıl olmasını diliyor,

Savaşsız bir dünyada daha çok barışın olmasını temenni ediyor,

Hepinizi saygılar sunuyorum

Bektaş ULUSAN

CHP Başakşehir Meclis Grup Başkan Vekili

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner34

banner35