banner29

Sokak röportajları: Sosyal medya yayıncılığının yükselen trendi

JOURNO isimli haber portalı'nın yaptığı haberde İstanbul Times Tv Özel YouTube kanalından detaylıca bahsetmiş. İşte Jurnu'nun haberi : Sokak röportajı formatı sosyal medyada yaygınlaşıyor. Türkiye bu formatla en çok içeriğin çekilip paylaşıldığı ülkelerden biri olarak öne çıkıyor. Kimisi Kocaeli, kimisi Diyarbakır sokaklarında halkın nabzını tutan bu kanallarda muhabirler bazen haberleri aktarıp vatandaşın görüşlerini alıyor, bazen onlara eğlenceli sorular yöneltiyorlar. Sokak röportajı yapan dört kanalın kurucularıyla bir araya geldik; bilgi, yorum ve mizahın iç içe geçtiği bu formatı konuştuk.

Sokak röportajları: Sosyal medya yayıncılığının yükselen trendi
 Sayıları ve erişimleri son dönemde artan sokak röportajı kanallarının iki temel özelliğe sahip olduğu söylenebilir: Birincisi, bu içerikleri üretmek başka birçok formata göre daha ucuz ve zahmetsiz. İkincisi, medya kuruluşları üzerinde siyasi ve ekonomik baskıların sürdüğü bir dönemde “sokaktaki vatandaşın” hem sesini duyurdukları, hem de eğlendirdikleri için ilgi çekiyorlar. Bu yüzden YouTube, Facebook, Twitter ve son dönemde de Instagram’da giderek daha fazla sokak röportajı görüyoruz. Bu platformlardan haber sitelerine veya Whatsapp grubuna sıçrayan örnekler de oluyor.

Sosyal medyada bu formatta yayın yapan Sarı Mikrofon, Ağaçkakan, İstanbul Times ve Kamusal Alan kanallarının kurucularıyla konuştuk.

Journo / Özgür Bülbül 

Sarı Mikrofon: Yayına Facebook’tan başladık

2008’de Kocaeli’de kurulan ve Hatay merkezli yayınlarını sürdüren Sarı Mikrofon’un kurucusu Özkan Bozkurt, bir dönem Hürriyet ile çalıştıklarını, o günlerde kanalın finansmanını bu gazeteden sağladıklarını söylüyor. Sokak röportajları yapan ve hatırı sayılır bir kitleye erişebilen ilk YouTube kanalı olduklarını belirten Bozkurt şöyle diyor:

“Kanalı 2008-2013 yılları arasında Kocaeli Üniversitesi’nde okurken kurdum. Sokak röportajlarına ilgili birisiydim. Karaoke mikrofonu DSLR makinemize taktık, sesi de alınca sokağa çıktık. Komik söylemler, konuşmalar çıkınca biz de çıkış yakaladık. Sesimiz cızırtı yapıyordu, bunun için teknik yenilenmeye ihtiyacımız vardı. Bir müzik markete gittik. Orada sarı, kırmızı, mavi başlıklar vardı. Sarı çok hoşumuza gitti. Röportajlarımıza böyle çıkmaya başladık. İnsanlar bizi ‘sarı kafalı, sarı mikrofonlu, sarılı’ diye çağırınca ismimiz Sarı Mikrofon oldu.”

“O zamanlar [bu formatı yapan] pek kimse yoktu, hatta hiç kimse yoktu. Bildiğimiz kadarıyla ilk biziz. Altı ay sonra bir başka ekip çıktı, böyle yayıldı. Facebook’tan yayın yaparak başladık. Bu sırada logomuzu oluşturduk. Sonra Cezmi Kalorifer, Alkışlarla Yaşıyorum gibi sayfalarda videolarımız patladı. ‘Avrupa’daki en büyük ülke’ diye soruyoruz. Ağabeyin birisi, ‘Ölçmedim ki’ diye cevap veriyor. O fenomen olmuştu.”

Kendisinin dışında bir kameraman ve bir kurgucuyla beraber üç kişilik bir ekip olduklarını dile getiren Bozkurt, amaçlarının toplumsal sorunlara dikkat çekmek olduğunu ifade ediyor:

‘Eğitim sisteminden dem vurmak istiyoruz’

“Şehirlere de üçümüz gidiyoruz. Bazen engelliler için projeler yapıyoruz. Orada gönüllü arkadaşlarla 15 kişi oluyoruz. Hatay’da Beşiktaşlı bir engelli arkadaşız vardı, Yunus isimli. Maça gitmek istiyordu. Almanya’dan taraftar derneği bize destek verdi. Bunun gibi birçok projeyle bu sosyal çalışmalara devam ettik. 11. yılımızda aynı şekilde devam etmek istiyoruz. Maddiyatı ikinci plana bırakarak gençleri yönlendirmek istiyoruz. Eğitim sisteminden dem vurmak istiyoruz, matematik ve mantık sorularıyla… İstanbul’da Osmanlı Devleti’nin kurucusunu sorduğumuz bir röportaj yaptık. ‘Recep Tayyip Erdoğan’ cevabını almıştık mesela. ‘6 çarpı 9’ diye soruyoruz üniversite öğrencilerine ve yanlış cevaplar alıyoruz.”

‘Ayda 20-25 milyon kişiye ulaşıyoruz’

“Ayda 20-25 milyon kişiye ulaşıyoruz, böylelikle topluma mesaj vermek istiyoruz. Bazen de cinsel sorular soruyoruz. Soruları sorarken toplumsal ve sosyolojik yapıya dikkat ediyoruz. Toplumun bilgilenmesi için aslında mücadele veriyoruz. İlgi çekici olmasına dikkat ediyoruz. Röportajlarımız için cevap aldığımız kişilerden müsaade istiyoruz. Sokakta farklı insanlar da var, linçle karşı karşıya kalabileceğimiz durumlar oluyor. Toplum polisliği yapmak isteyenler olabiliyor.”

‘YouTube’dan biraz gelirimiz var

“2013-2018 yılları arasında beş yıl Hürriyet gazetesiyle çalıştık. O dönemde ücret alıyorduk ve masraflarımız karşılanıyordu. Şu anda YouTube’dan biraz gelirimiz var, istediğimiz düzeyde olmasa da bazı markalarla işbirliği yapmaya başladık. Dönemsel işbirliklerimiz oluyor. Markaların kampanyalarına sokaktan destek veriyoruz. Facebook’ta şu an bir milyonun üzerinde takipçimiz var, hepsi organik. Instagram’da 650 bin. YouTube’da ise Hürriyet’le olan anlaşma kanalı dışında kendi kanalımız 210 binlerde bulunuyor. Toplamda 2 milyon takipçimiz mevcut. Erişimler epeyce yüksek ve bizlerden beslenen sayfalar var.”

Televizyonun biteceğini düşünüyorum’

Son RTÜK yönetmeliğine de değinen Bozkurt, denetimlerin YouTube’a sıçramamasını umduklarını belirterek şunları aktardı:

“Özellikle eğitim soruları sorduğumuz zaman bazıları ‘siz toplumumuzu kötü ve cahil gösteriyorsunuz’ diyorlar. Onun dışında genellikle insanlar kucak açıyor bizlere. Kıbrıs’a gittik, orada da güzel bir ilgi gördük. İlerleyen süreçte televizyonların biteceğini ve yayınlarını internet ve YouTube üzerinden yapacağını düşünüyorum. Biraz daha özgün olunmasını istiyoruz. Her istediğimiz soruyu da soramıyoruz maalesef. ‘Şununla ilgili ne düşünüyorsunuz’ diye soramadığımız oluyor açıkçası. İnternette zaten filtreler var, son RTÜK kararı bizi rahatsız etti. İnşallah YouTube’a sıçramaz diye düşünüyoruz bu denetimlerin.”

‘Siyasete pek girmiyoruz, bir taraf küsüyor’

“Sarı Mikrofon’un farkı ilk olması ve en eski olması aslında. Sokak röportajları dediğiniz zaman sokakta akla Sarı Mikrofon geliyor. Videoların her aşamasına dikkat ediyoruz. Örneğin kişi ‘bayan’ demişse o kısmı ya da videoyu kullanmıyoruz. İnce eliyoruz ve farklı olduğumuzu düşünüyoruz. Siyasete pek girmiyoruz. Bir taraf küsüyor, ancak mizah varsa değinebiliyoruz. Eğlence, eğitim, sağlık daha çok bu alan üzerinden gidiyoruz. Siyasete girersek daha fazla kişiye de ulaşacağımızı biliyoruz ama yapmıyoruz. Sarı Mikrofon olarak uzun süre insanların karşısına çıkmayı planlıyoruz.”

Ağaçkakan: İşsiz kalınca YouTube’a yöneldiler

İbrahim Şık ve Berhudar Bayram’ın Diyarbakır’da birlikte kurduğu Ağaçkakan adlı YouTube kanalı bölgede yakından takip ediliyor. Kısa bir oyunculuk geçmişi bulunan ve üç üniversite mezunu olan Şık ile atanamayan Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeni Bayram işsiz kalınca YouTube’a yönelmişler. Bayram şunları söylüyor:

“İki hafta isim arayışına girdik, mitolojiye baktık, çevreye sorduk. Ağır bir isim olmasın dedik. Ağaçkakan ağacın neresinde yuva yapması gerektiğini çok iyi biliyor. Yuvayı rahatsız ederek yapar, gürültü çıkartır, ses yapar. İsmini böyle bulup 2019 Şubat’ında kanalımızı kurduk. Seçimle beraber çıktık işin aslı. Seçim videoları da çok izlenir diye düşündük ve böylelikle isim yapmak, çıkış yapmak istedik. Kendi imkânlarımızla çevre illere gidip röportajlar yaptık. İlk popüler videolarımızdan biri Diyarbakır’daki yaşlı dayımızın gülmesiydi, çok izlendi. Dayıya seçimleri kimin kazanacağını sorduk. Israrla sorduysak da bir türlü cevap alamadık. ‘Siz de biliyorsunuz, neden soruyorsunuz’ gibi yanıtlar verdi gülerek. Video 100 bin izlenmeyi yakalamıştı. En çok izlenen videomuz da 250 bin dolaylarında.”

‘Haberleri soruyoruz, biraz da mizah yapıyoruz’

Kanalın muhabiri Şık, öncelikli olarak haberlerle ilgili sorular sorduklarını ve gündemi sıkı takip ettiklerini dile getirerek şunları paylaşıyor:

“Toplumsal meseleler, doğaya verilen tahribat… Bunun en büyük örneği de Van Gölü, Hasankeyf, Kazdağı’dır. Tabii halkın gülmeye de ihtiyacı var, bunu da iyi biliyoruz ve biraz da mizah yapıyoruz. Biz aslında atanamayan iki genciz. Otel, kafe, camcı gibi birçok işte çalıştık ve bu arayışla bu konu gündeme geldi. İkinci el malzeme ve biraz borçla başladı serüvenimiz. Şu anda ilerlememizle birlikte YouTube’dan ufak bir gelir gelmeye başladı. En az bin abone ve 4 bin dakikanın üzerinde bir izlenmeyle YouTube iletişim kuruyor ve gönderilen zarfla maddi süreç başlıyor.”

‘Bugün Iğdır’daysak yarın Edirne’de de olmalıyız’

“Bu işi doğuda yapmak çok zor. Kameraya, mikrofona alışık değiller ve konu siyasi olunca çekinenler çok oluyor. Saldırmak isteyenler, bağırmak isteyenler oldu, bunlara rağmen pes etmedik. Halkımıza bu mikrofon kültürünü aşılamak istedik. Halkımız şunu gördü: ‘Benim düşüncelerimi kesmeden yayımlayan bir ekip var’ dediler. Biz medyadaki boşluğu dolduracağımızı düşünüyoruz, bir alternatifiz. Tek beslendiğimiz kaynak halktır. Bugün Iğdır’daysak yarın Edirne’de de olmalıyız.”

Önce sokak vardı, sonra söz geldi’

Kameraman ve kurgucu Bayram ise “Bu kanalın doğuda olması ve Diyarbakır’da olması ihtiyaçtı” diyor ve şöyle devam ediyor:

“Çünkü bu sokak röportajlarının çoğu batı illerinde yapılıyor. Diyarbakır insanı çok orijinal ve esprili. Patlayan videolarımızın çoğu da Diyarbakır’da çekilen videolar. Merkezimiz burası ama Malatya, Van, Iğdır gibi çevre il ve ilçeleri de geziyoruz. İmkânlarımız dâhilinde daha farklı yerlere de ulaşmak istiyoruz. Bizi farklı kılan çıkış yakalamamız, sancılı dönemi atlatmış olmamız ve doğuda olmamız. Şehirlere bazen otostopla gidip geliyoruz. ‘Önce Sokak Vardı Sonra Söz Geldi’ sloganını kullanıyoruz. Sokağın içindeyiz, halkın içindeki gerçek düşünceleri yansıtıyoruz. Halkımızın da bu röportaj kanallarına daha fazla ilgi göstermesi gerektiğini düşünüyoruz.”

İstanbul Times: ‘TV kanalları halk yararına yayın yapmadı’

İstanbul’da yapılan sokak röportajlarını yayımlayan kanallar arasında en çok izlenenlerden biri de İstanbul Times Tv Özel You Tube Kanalının kurucusu olan gazeteci ve yazar Hüseyin Çetiner, 2017 referandumuyla sıçrama yakaladıklarını ve halkın görüşlerini yansıttıklarını söylüyor.

Ekşi Sözlük’te Çetiner için “31 Mart seçimlerinde Zeytinburnu’ndan Ak Parti belediye başkanı adayı olmak istemiş ve geçmişte Ak Parti teşkilatı için yaptıklarını sıralamış. Fakat sahibinin Ak Partili olmasına karşın sokak röportajlarını yıllardır takip ederim ki gerçekten de tarafsız bir yapıları var, öyle yandaş diye yaftalamak doğru olmaz” ifadesi yer alıyor. Çetiner de her partiye eşit mesafede olduklarını, seçmenlerin görüşünü aynen yansıttıklarını vurguluyor:

“İstanbul Times Tv Özel YouTube kanalımızı ilk olarak toplumu güncel konular hakkında bilgilendirmek için 21 Kasım 2014 yılında kurduk ve çok sayıda özgün içerikli video ürettik. Ancak asıl sıçramamızı 16 Nisan 2017 Referandumu öncesi ulusal televizyon kanallarının halk yararına değil, belli bir parti veya gruba yönelik yayın yaptıklarını görünce gerçekleştirdik. ‘Bu böyle olmaz, mutlaka halkın görüşlerini yansıtacak bir mecranın olması gerekli’ diyerek yayın akışımızı politik sokak röportajlarına çevirdik.”

“Biz yayına başladığımız zaman bu konuda yayın yapan kimse yoktu. Bu alanda ilk olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. 80 milyon izlenme aldık ve 140 bin abonemiz bulunuyor. Yüzde 95 siyasi gündem ve güncel konular ile alakalı sorular soruyoruz. İstanbul’un 39 ilçesi öncelikli çalışma alanımız olmakla beraber seçim dönemlerinde sonucu önceden belli olmayan kritik illere de gidip sokak röportajı yapıyoruz. İkinci kanalımızın ismi de: İstanbul Times Haber YouTube kanalıdır. Onun da 15 bin civarında abonesi ve 6 milyondan fazla izlenmesi var. Gelecek hedeflerimiz bir milyon abone ve günlük 10 milyon izlenmedir.”

‘Birilerine yaranmak için yayın yapmıyoruz’

“Yağmur çamur, kar kış demeden içerik ürettik. Ekip olarak işimizi çok seviyoruz. Takipçilerimizi de işin içine dâhil ederek interaktif bir yayıncılık yapıyoruz. Başarımızın sırrına gelecek olursak… Tamamen birilerine yaranmak için yayın yapmak değil, halkın gerçek gündemini yansıtma gayemiz olduğu için başarılı olduk. İşimizi severek yapıyoruz. Her siyasi görüşün kendisini ifade edebilmesi birinci önceliğimiz. Birkaç sloganımız var: ‘Hayatın içinde,’ ‘Sokak öğretir,’ ‘Ne Halk TV ne A Haber, biz İstanbul Times TV’yiz…’ İstanbul Times Tv Özel YouTube’un hakkındakiler bölümünde ise şöyle yazılı: ‘… gazetecilik kimliğimizle çanak soru sormadan sadece sokaktaki seçmenin nabzını tutmak ve halkın kendisini özgürce ifade edebilmesi için söyleyecek sözü olan, herkese tarafsız, özgür ve cesur bir mecra sunduk. Biz hiçbir parti, cemaat, vakıf, dernek ve sivil toplumun arka bahçesi değiliz. Biz sadece halkımızın doğruları bilmesi için yayın yapıyoruz.'”

Kamusal Alan: Alternatif mecralara kaçmak kaçınılmaz

Kamusal Alan ise yeni açılan ve özgün içerikler üreten bir başka YouTube kanalı. Kanalın kurucusu İlkan Akgül, YouTube’un çok güçlü bir alternatif platform olduğuna vurgu yapıyor:

“Kanalımızı yaklaşık iki ay önce açtık. Açma sebebimiz ise hem YouTube’un bir gelir modeli haline gelmesi, hem de alternatif bir mecra üreterek insanlara özgün içerikler sunmayı hedeflememiz. Kanalımızda daha çok sokak röportajları üretiyoruz. Ülkenin güncel durumuyla ilgili insanlara sorular sorarak onların fikirlerini alıyor ve yayınlıyoruz. Direkt olarak halkın söylediklerini mecraya yansıtmak çok iyi bir yol diye düşündük. Biz henüz yeni başladığımız için tam olarak bunun yanıtını veremeyeceğim ancak olmazsa olmazlardan birisinin içerik stratejisi ve yayın planı olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.”

‘Başarılı olunması durumunda iyi bir gelir kaynağı’

“YouTube sadece bir alternatif değil, çok güçlü bir alternatif ve özellikle freelancer gazeteciler için, başarılı olması durumunda iyi bir gelir kaynağı. Buna Türkiye özelinde cevap verebilirim. Ülkemiz ana akım medyasında artan ses teklilik sonucu insanların alternatif mecralara kaçması kaçınılmaz. Hem üretmek için, hem de izlemek için. Dolayısıyla uzun vadede dizi, haber vb. insanların tüketebileceği içeriklerin YouTube gibi online akış platformlarına kayacağını öngörebiliriz. İnsanların her hafta yeni içerik var mı diye kontrol ettiği, onlara özgün içerik verebildiğimiz ve olumlu-olumsuz geri bildirimler alabileceğimiz bir kanala dönüşmeyi hedefliyoruz. Hele hele maddi gelir elde etme amacınız varsa, gerçekten iyi bir format oluşturup YouTube’a öyle girmek gerekiyor. İnsanlara bunu önerebilirim.”

Kaynak: İstanbul Times Haber Ajansı (İTHA)


YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner34

banner35