banner32

Prof. Dr. Sinan Canan söyleşisine yoğun ilgi

Beyin fizyolojisi alanındaki araştırmalarıyla dikkat çeken Prof. Dr. Sinan Canan Başakşehir Belediyesi söyleşilerine katıldı. Kendini Müslüman bir sinirbilimci olarak tanımlayan Prof. Dr. Canan evrenin ve beynin sınırlarında dolaşan ufuk açıcı bir sohbet gerçekleştirdi. Başakşehir Emin Saraç Kültür Merkezi’nde gerçekleşen söyleşide ilçe sakinleri salonun tamamını doldurdu.

Prof. Dr. Sinan Canan söyleşisine yoğun ilgi
 Ev sahipliğini Başakşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Basri Akdemir’in yaptığı programda Prof. Dr. Sinan Canan, “Din bilgisi ve dünya bilgisi diye bir ayrım yoktu, bu sonradan öğretilmiş olgudur. Dinle ilgili bilgileri ilahiyatçılar bilsin, ilimle ilgili bilgileri de bilim adamları bilsin aradakilerde ihtiyacı olunca bunlara danışsın, diye garip bir durum var. Ama bizim inancımızda bu ikisini okumanın da farz olduğu vardır. Uzmanlık gerektiren ilimler bile çok basite indirgenip anlatıldığında insanların ilgisini çekebiliyor. Her konu aslında böyle öğrenilebilir, yeter ki bunu anlatmayı seçen insanlar olsun” dedi.

 

‘Biyolojik olarak inancın bir temeli var’

 

Bugün bizim önümüze uzmanlık denilen bir mesele konmuş, diyen Canan sözlerini şöyle sürdürdü, “Sen şu konuda uzmansın o konuda konuş, denmiş. Benim öğrendiğim ise insan böyle bir varlık değil. Hayat tek bir işle uğraşmak için fazla uzun. Yaşadığımız evreni anlamak için her şeyi bilmek mümkün, bu hiç zor değil. Kendini bilen Rabbini bilir sözünü herkes bilir. Kendini bilmenin de etkili yolu beyin ve bilinçtir. Kendinizin nasıl çalıştığını bildikçe yaratılış amacınızla ilgili çok fazla şey bilebiliyorsunuz. Biz geleceği tahmin etmek üzere donatılmış bir beyne sahibiz. Yarın ne olacağı insan dışında bir canlının umurunda değildir. Beynimiz bir ipucu istiyor, rahatlama istiyor, ne olacağım ben? Dolayısıyla inançlar ister bilim adamı olsun ister nalbur olun hepimizin ihtiyacı olan şeyler. Biyolojik olarak inancın bir temeli var. İnanmak bir gereksinim. Bunu hiçbir yere atamazsınız. Beyin dünyayı kolaylaştırmak için sınıflandırarak algılar. Bu özellik inançla ve inançsızlık bir araya konduğunda insanları etiketlemeyi seçiyoruz. Bu sınıflandırma hayatı kolaylaştırırken kendimizi tanımada da önümüze engel olarak çıkıyor. İnsan olarak diğer canlılara göre çok zayıfız. Ama beynimizi öyle bir donanım var ki dünyayı değiştirebiliyoruz. Ama aynı zamanda güvende olmak istiyoruz bu güvende olma ihtiyacını karşılayan en önemli etken de inancımızdır. Batı bilimle kilisenin yollarını ayırmıştır. Bugün ise biz böyle bir ayrım olmadığı bir kültürde bilim ile dini ayırmaya çalışıyoruz. Din ile bilimi birleştirmemiz gerekiyor.”

 

Prof. Dr. Sinan Canan, Müslümanların bilimden uzaklaşmasının sebeplerini açıklarken şu ifadeleri kullandı “Biz köklerden o kadar koptuk ki, bilgiyi kullanamadığımız, vahye dönüp bakmaya zaman bulamadığımız için, şu an dünyadan da öbür dünyadan da kopmuş durumdayız” dedi.

 

‘Hakikat denizi bizim ona doğru kulaç atmamızı bekliyor’

 

“Anadan babadan atadan gördüğümüzü tekrar ederek bir şekilde hayatımıza devam ediyoruz, cennete girebileceğinizi düşünüyoruz. Günah işleyen adamı kötü zannetmek gibi bir alışkanlığımız var. Hâlbuki hepimizin günahkâr olduğunu Kur’an-ı Kerim yazıyor. Biz, benim adına sıfırıncı günah dediğim bir günahı unutuyoruz es geçiyoruz. Sıfırıncı günah bana sorarsanız istemli olarak öğrenmeyi reddetmektir. Hâlbuki Kur’an-ı Kerim'de bu konuyla ilgili o kadar çok uyarı var ki. Günde 5 defa belirli bir yöne dönmesi gereken Müslümanlar bugün dünya çapında coğrafyacı çıkaramamış, Astronomları yok. Bunun nedeni ise bizim bu emri unutmuş olmamız. Biz Rabbini bilmenin kendini bilmekten geçtiğini kendini bilmenin de maddi alem bilgisinden geçtiğini unuttuk. Biruniler, İbni Sinalar bunu yaptıkları için büyükler. Hakikat denizi orada bir yerde bizim ona doğru kulaç atmamızı bekliyor. Eğer ki biz binlerce yıllık bilgelik ile bugünün bilim bilgisini özünü bilerek, çarpıtma dan birleştirebilirsek dünyanın ihtiyaç duyduğu medeniyetin yeşerdiği yer olacağız.”

 

Program sonunda Başakşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Basri Akdemir, Prof. Dr. Sinan Canan’a katılımlarından dolayı teşekkür ederek, çiçek takdim etti.

 

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner34

banner35