‘Yanlış beslenme, sigara risk faktörünü artırır’
Dr. Basım ailede (anne, teyze ve kız kardeş)’de kanser olması, erken yaşta adet görmek (11 yaşından önce), geç yaşta menopoza girmek, ilk doğumunun 30 yaşından sonra olması, uzun süreli hormon tedavileri, stres, sigara, aşırı yağlı beslenme ve şişmanlığın bu tür kanserde risk faktörü olduğunu belirtti.
Dr. Pelin Basım, kanserin tanısı ile ilgili ise şu bilgileri paylaştı, “Meme kanseri tum kanserlerde olduğu gibi kisinin evde kendi muayenesi ile konabilecek bir tanı degildir. Birinci basamak saglık kuruluslari da (maalesef) kanser supheli hastaları taramada yeterli etkinlikte degildir. Meme hastalıklari konusunda uzmanlasmış Genel Cerrahi uzmanlarına basvurmanız gerekmektedir. Burada amacımız Tanıyı daha az invaziv yöntemle doğru koymak, meme koruyucu cerrahiyi negatif cerrahi sınırla iyi kozmetik sonuçla sağlamak, ikinci cerrahi girişimleri azaltmak, radyoterapiye yardımcı olmak, sağkalım ve lokal kontrolu artırmaktır. Teknoloji çok gelişti biopside, yeni mineral invaziv ablatif tedaviler, evre IV tedavisinde yenilikler ile hastalarımız daha kısa sürede sağlığına kavuşabilmektedir.”
Kendi kendine meme muayenesi (KKMM)’nin önemine vurgu yapan Dr. Basım, “Yapılan çalışmalarda; Düzenli ve doğru yapılan KKMM ile bir toplumda meme kanseri evresinin düşeceği ve yaşam sürecinin olumlu yönde etkileneceği bildirilmiştir. Her ay düzenli KKMM uygulayan ve uygulamayan kanser hastaları karşılaştırılmış; KKMM düzenli yapanlarda tümör çapının yapmayanlara göre daha küçük olduğu saptanmıştır. Bu nedenle kadınlarımızın kendi vücudunun sorumluluğunu alması, vücudunu tanıması ve çeşitli değişiklikleri fark edebilmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.