banner25

Dön de bir arkana bak başkan !...

Başakşehir Belediye başkanı Av.Mevlüt Uysal'ın 10 Ocak 2014 tarihinde çalışan gazeteciler gününde Hasırlı restoran'ta yaptığı yemekli toplantıda Gazetemiz başyazarı Hüseyin Çetiner'i eleştirmişti. Çetiner'de bu eleştirilere cevap veren bir makale yazdı.İşte o makale..

26 Ak Partili İstanbul İlçe Belediye başkanı içinde en çok sorunlu olan kişi hiç süphesiz ki Mevlüt Uysal dır 

Başakşehir Belediye başkanı sayın Mevlüt Uysal ile yıldızımızın barışmadığı kesin. Bunun en önemli nedeni başkanın bir türlü uygulayamdığı sağlıklı bir beşeri münasebetin olmayışı olarak görmek mümkün.

Samimi bir şekilde zaman zaman nefis muhasebesi yaparak acaba bu süretçe benim kusurum yüzde kaç başkanın kusuru yüzde kaç diye vicdan muhasebesi yaptım.
Bu muhasebede vardığım sonuç şu ;

İnsanın olduğu yerde sorun sıkıntı ve anlaşamamazlık her zaman olabilir. Ancak akıllı adam sorun yaşadığı kişi ile bir şekilde yan yana gelerek hangimizde hata kusur var diyerek sorunun çıkış noktasını bulur ve problemi giderir. Uysal makamına,bütçesine,ve önünde ceket ilikleyen yalakalar gibi benimde böyle yapmamı istiyor.

Hiç bir zaman benim bunu yapmam için bir nedenimin olmadığını düşünmesi gerekirdi. Ama bana karşı kini AKLININ önüne geçtiği için  bunu yapamıyor. Bakınız 10.01.2014 de Çalışan gazeteciler günü nedeni ile 25 veya 30 basın mensubunun davet edildiği yemekli toplantıda ben davetli değilim ve gündem ben olmadığım halde başkan hakkımda bi sürü olumsuz söz zarf etmiş. 

Bir kere iyi ve adil bir başkan orada olmayan bir basın mensubunun hakkında olumsuz konuşması onun ne kadar basit düşündüğünü ortaya koyar. Başkan adilsen ve yüreğin yetiyorsa kaçak göçek arkamda değil sana cevap vrebileceğim bir ortamda konuş şartlar eşit olsun. Tek taraflı birisi hakkında olumsuz konuşmak size yakışıyor mu ? 

Başkan bak Yunus Emre sanki size seslenmiş 

Bir Kez Gönül Yıktın İse
Bir kez gönül yıktın ise 
Bu kıldığın namaz değil 
Yetmiş iki millet dahi 
Elin yüzün yumaz değil 

Bir gönülü yaptın ise 
Er eteğin tuttun ise 
Bir kez hayır ettin ise 
Binde bir ise az değil 

Yol odur ki doğru vara 
Göz odur ki Hak'kı göre 
Er odur alçakta dura 
Yüceden bakan göz değil 

Erden sana nazar ola 
İçin dışın pür nur ola 
Beli kurtulmuştan ola 
Şol kişi kim gammaz değil 

Yunus bu sözleri çatar 
Sanki balı yağa katar 
Halka matahların satar 
Yükü gevherdir tuz değil

                     Yunus Emre 

Mahkumun hocaya hani ramazanda şeytan bağlanırdı ben neden bu ayda adam öldürdüm sözü

Hikaye  bu ya bir gün hocaefendi Ramazan ayında mahkumlara  cezavinde sohbet ederken bu ayda Allah şeytanları bağlar der demez bir mahkum ortaya atılarak hocaefendi eğer şeytan bağlı olsaydı ben bu ayda adam öldürmezdim demiş. Hocaefendi evladım şeytan bağlı olmasına bağlı da sen rahat durmayıp şeytanın bağlı olduğu yere kadar sokulmuşsun da ondan bu işi yapmışsın demiş.

Teşbihte hata olmazsın ben de Sayın Başkan ile alakalı bu aday adaylık sürecinde yazı yazma niyetinde değildim. Başkan Uysal'ın 5 YILLIK beşeri münasebetlerinde SINIFTA kaldığı ile alakalı daha önce bazı örnekler verdim bu yazının sonunda yine ana başlıklar halinde vereceğim.

Başkan'ın beş yılı 2 ay sonra dolacak bu süre zarfında Başakşiehir'in ilk gazetesi olan Başakşehir Times ve ilçe ile alakalı en çok habere yer veren İstanbul Times Gazetesini hiç bir etkinliğine davet etmiş değil. Bizim bu davete ihtiyacımız yok ama başkanın vardı bizim imkan ve günüzü kullanması gerekirken bunu heba etti.

Bırakın bizi yandaş medya ile bile 5 yıllık başkanlığı süresince sadece İKİ kez bir araya gelmesiMevlüt Uysal'ın basına bakış açısını göstermesi bakımından yeterli bir neden değil mi ?

İlçenin en özgür ve ilk Gazetesi sadece seni eleştirdi diye bay pas etmek sana bir şey kazandırmaz başkan
 
Başbakan Erdoğan Gazeteciyi tarif ederken şunları söylemişti " Bir kişinin gazeteci olduğunu ispatlaması için T.C. Başbakanlık Enformasyon Genel Müdürlüğünün istediği şartları yerine getirip Sarı basın kartı almaya hak kazanan kişi GAZETECİDİR" demişti. Yemeğe katılan gazeteci dostları rencide etmek ve küçük düşürmeyi kesinlikle aklımın ucundan geçirmem. Ama başkanın daha dün bir haber portalı açan zevatı davet ederek gazetecilerle bir araya geldim demesinin doğru bulmuyorum. Dün yemekli toplantıya katılan 30 gazeteci içinde kaç tanesinin tarifi başbakan'ın söylediği gazeteci tarifine uyuyor acaba ?

Hasırlı Restoran'da benden aldığı vergilerle yemek ısmarlayıp bana kem söz söylemeni KINIYORUM başkan 

Hasırlı Restoran’ta içlerinde SARI Basın kartı sahibi gazeteci var mı yok mu  bilemiyorum 25 /30 kişilik  bir gazeteci davet ederek yemek eşliğinde hasbihal etmişler. Bu güzel bir çalışma kendisi ve ekibini bundan dolayı TEBRİK ediyorum. Akıllı bir başkan bu tür toplantıları daha sık aralıklarla yaparaka basının ilçesi ile alakalı fikir ve düşüncelerini alması yararlı olur kanaatindeyim. 

Ancak benim olmadığım bir yerde arkamda konuşarak ben hariç kimsenin kendisini eleştirmediği başta olmak üzere bir sürü yalan yanlış ifade ile beni yermeye çalışmış. Başkan Altın ne kadar çamura batsada yine altındır. Bu kırıcı ve anlaşılmaz tutumlarında ZARAR edecek olan kişi sisiziniz.  Çünkü ben sizi eleştirerek gazetecilik vazifei yapıyorum. Ama siz benim hakkımda ileri gerir konuşarak vazifenizi yapmıyorsunuz. İşte bu ayrımdan dolayı bu süreçte ZARAR edecek olan kişi siz olacaksınız diyorum. Bir başkan ancak bu kadar kendini yıpratır. Daha önce defalarce size yanlış yapmamak adına yol gösterdm ama siz beni dinlemediniz.  

Yalan,yanlış haber yapıyorsam neden yüzüme karşı medenice konuşma cesareti göstermiyorsun 

Başkan dün toplayıp benim olmadığım bir mekanda 30 tane basın mensubunun önünde beni yalan yanlış ve taraflı haber yapmakla suçlamşsınız.

Tabiki istediğinizi konuşma hakkınız var. Ama konuştuğunuzun adil ve doğru olmsı için hakkında konuştuğunuz kişinin de orada olması gerekmez mi ?


Hadi size göre ben yalan yanlış haber yaptığım için beni davet etmedin  peki kendisi ve genel yayın yönetmeni Başakşehir'de ikamet eden Kent Yaşam Gazetesinin imtiyaz sahibi Celal Karaali neden davet edilmedi  ?

Kendisi genel yayın yönetmeni ve bir çok çalışanı Başakşehir seçmeni olan Sarı basın kartı sahibi Kent Yaşam Gazetesinin sahibi Sayın Celal Karaali neden davetinizde yoktu ?

Yayın yönetmeni sayın Lütfü Bulut neden yoktu ? Celal bey Onurkentte Lütfü bey Ziya Gökalp Mahallesinde ikamet eder. Her sayılarında mutlaka bir Başakşehir haberi var. DİK durdukları ve korkusuz soru soracaklarından koktuğunuz için davet etmediniz değil mi ? Numaradan da oradaCelal bey nerede diye
sorduruyorsunuz ayıp başkan ayıp. Davet edilmeyeceklerin listesinin bizzat sizin tarafınızdan çalışanlarınıza söyledğini bilmeyen mi var başkan ?
Sizinle ilgili yaptığım her haberin arkasındayım 

Başkan kendilerine sormadan yalan yanlış haber  yaptığımızı iddia etmiş. Başkan Basın danışmanı başta olmak üzere tüm yakınlarının bizimle konuşmasına ambargo koymuş. En son KURBANLIK 30 Tosunun belediyenin beceriksizliğinden dolayı elektrik akımına kapılıp FECİ bir şekilde telef olduğu  olay  ile alakalı ilk 15 dakika içinde bize ihbar geldi. 

Biz de saatin gece 10.30 civarı olması nedeni ile Çağrı merkezinin 444 0 669 numaralı telefonunu arayarak olayı sorduk.Memur olay yeri ile irtibata geçerek bilgi alıp size döneceğiz demişti.  Muhtemelen  sayın başkana sordular ne diyelim diye başkan da inkar  yoluna gidin dedi. Memur bize böyle bir olay yok dedi. 

İhbarı yapan okurumuz ile temasa geçtik ben oradayım hayvanlar can çekişiyor  dedikten sonra bizde hemen olay yerine gittik. Haberin doğruluğunu teyit ettikten sonra ülke gündemine ilk haberi biz yaparak duyurduk.

Başkan bu haberi yaptık diye hakkımda DAVA açtı. Böyle bir mantık var mı ? 

Ev sevgili okurlarım Kurbanlık 30 tane büyükbaş hayvan telef olmuş ve bu haber ilk bize gelmiş ve dikaka farkı ile haberi yaparak bir haber başarısı yakalamışız bu çalışma için sayın Mevlüt Uysalbenim hakkımda dava açmış.

Yeter ki biz yaptığımız haberde haklı olalım başkan saçlarımız adedinbce dava bile açsa biz doğru bildiğimizi yapacağız.  

Başkan Dava açarak,sağda solda bana saldırarak beni susturman mümkün değil insani olarak olaya yaklaşıp muhabbet  ve kardeşlik penceresinde bir bakış açısı edinirsen konuşalım.
 
Başkan dünyanın parasını verdiğin DİNİ danışmanın Ömer Döngeloğlu var,basın danışmanın var,yardımcıların var. Müdürlerin var kısaca sana hakkı emredip yanlıştan dönmeni sağlayacak  çok kişi olmasına rağmen senin bir türlü AKLINI nefsinin önüne geçiremeyip olaya sakin kafa ile yaklaşamamandan dolayı  ciddi sıkıntılar yaşadığını hepimiz görüyoruz. 

Beş yılını özetleyeyim Sayın başkan 

1-Güvercintepe Mahalle muhtarı 2010 yılında başkan % 400 den fazla bir Emlak vergisi artışı çok bunu makul bir seyiyeye çekerek yapalım ben öyle imzalayayım dediği zaman sen  hayır  biz bu artışı yapacağız sen dava aç dedin. Muhtarda dim dik durarak davayı açıp kazandı. O günden bu yana her muhtarlığa verdiğin elemanı Güvercintepe’den geri aldın. Ya sen ya ben fazlayız dedin  her yerde muhtarı rencide etmeye kaktın eline ne geçti ?

2-Kiler’in yerine 25 kat residans yapılmasın talebi ile makamına gelen Komşu  inisiyatifi 
üyelerini makamında kovdun eline ne geçi  ?

3-Caminin tamamlayıcı parçası olan Kura kursu  içinde bayramlar dargınların 
barıştığı bir an olmasına rağmen siz bir basın  mensubunun gönlünü onlarca protokol üyesinin önünde yerle bir ettiniz elinize ne geçti ?

4-Güvercintepe mashallesinde yanınıza sokak sorunu ile gelen muhtar ve 6 kişiye hakaret ettiniz elinize  ne geçti ?

5-Güvercintepe de Yaşar  halı sahayı yıkarak okul yapacaktınız aradan 3 yıl geçtiği halde okul halen yok bu durum size ne kazndırdı ne oldu ?

6-Belediye de sözleşmeli çalışan bir çok genci kongrede size il delegeliği için oy 
vermedikleri gerekçesi ile hayatlarını karartınız elinize ne geçti ?

7-Gölet bölgesine onlarca mühendis,mimarı sürgüne gönderdiniz elinize ne geçti  ?

8-2009 Sel felaketi sırasında yüzlerce köpek bağlı oldukları barınakta sel suları ve çamur içinde can çekişirken ATV muhabiri İlhan Tanrıöver Mevlüt Uysal'ı arayıp köpekleri kutarmak için ışıklı bir araç istediğinde başkanın hakaretine canlı yayında uğramıştı. Başbakan belediye başkanlarına 24 saat cep telefonunuz açık olacak dediği halde ilçesi sel felaketinde en çok zarar gören Uysal canlı yayında ağza alınmayacak hakaretler yapmıştı. Başkan bu hakaret size ne kazandırdı ? 

9-Ak Parti kurucu Başakşehir ilçe başkanı Ahmet Selim Köroğlu'nun olşuturduğpu sağlam ve samimi ilçe yönetim kurulunu bölük pörçük ettiniz elinize ne geçti ?

10- İstanbul'da 26 Ak Partili Belediye başkanı içinde kadın kolları ve 3.5 yıl başkan yardımcılığı yapan kişilerin aday adayı olduğu başka bir ilçe var mıdır ?

11-Orta bölge olarak tabir edilen yerlerde yaşanan imar sorunu ile alakalı ne yaptınız ? 

12-Filim festivali için destek verdiğiniz İstanbul Üniversitesinin yaptığı ankette Başakşehir'e yıldızlı peki sözünü neye dayanarak söylüyorsunuz ? 
 
13-İstanbul Üniversitesi hangi soruyu hangi mahallede sormuş ? Ak Parti oylarının % 80 olduğu Etaplar bölgesine mi soru soruldu yoksa hiç bir yatırımın gitmediği orta bölgeler ve CHP oylarının yüksek olduğu Bahçeşehir'e mi soru sorulmuş ?

14-Belediye bütçesinde geçen sene 350 bin TL ödediğin DİL ve Edebiyat dergisi ve derneğinin genel başkanı aynı zamanda Ak Parti İstanbul milletvekili ve genel başkan yardımcısı da olan değerli siyasetçinin hatırına  bir basın mensubu olarak benim bile görmediğim bir dergi için nasıl halkın 350 BİN
 TL sini ödeyebiliorsun başkan ?

Başkan halkın parası ile bastırdığın Başakşehir Bülteni isimli dergide kapakta şunları yazarken "İstanbul ilçelerinde en yüksek notı Başakşehir aldı,Vatandaşın karbesi'nda başakşehir'e yıldızlı pekiyi"  kaynağınız nedir ? 

Alsında yazılacak daha çok madde var ama bunların tamamını daha sonra yaplacak çalışmada kronolojik bir şekilde okurlarımıza ve izleyenlerimize belgesel tarzında sunacağız.

Okurlarımıza Aşık mahsuni şerif'in Adam olamadın gittin be zevzek türküsünü armağan ediyoruz. Yazının sonundaki videoyu tıklayarak Mahsuni ustanın ututulmaz türküsünü dinleyebilrisiniz. 

Başakşehir Times / Hüseyin Çetiner 


YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner34

banner35