Cumhurbaşkanı ,Başbakan ve vatandaş KİBİR kulesi istemiyor ama son on yılda hemen hemen her ilçede onlarca KİBİR Kulesi yükseldi.
Selçuklu ve Osmanlı mimarisinde tercih edilen binalar hem gözü yormuyor hem de yaşayanların bağlantısını toprak ile kesmiyor. Oysa bugünkü KİBİR KULELERİ bunun tam aksine kulenin altına otopark yapıyor. Orada yaşayan kişi demirden oluşan arabası ile otopark’a girerek yine demirden oluşan asansöre biniyor ve betondan yapılan evine giriş yapıyor.
Hayat bu mu olmamalı arkadaş…
Düşünün 3/5 katlı mütevazi bir apartmanda önünde de içinde üç beş gülün,kaç ağacın ve biraz da diğer nebatatın olduğu bahçeli bir evde yaşamak ile toprağa değmeden yaşanan gökdelen ile aynı olabiliri mi ?
Vahşi Batı daha çok para kazanmak adına gökdelen fikrine sıcak ama ya biz…
Bizim medeniyette kul hatta her canlının bir hakkı olduğu biliniyor. Ama Batı da ise sadece kendileri var. Örneğin Amerika için bir Müslüman’ın bir bidon benzin kadar değeri yoktur. Bunlara benzeyeceğiz diye dere yataklarına ,yol ortalarına bina yapmaya gerek yok.
Yapılan binalarda yağışın hakkı hesaba katılmıyor,leyleğin,martının kısaca bilimum kuşun börtü böceğin hakkı hesaba katılmadan sadece rant odaklı GÖK ALLAH’ın yer bizim mantığı ile 30 -40 katlı Kibir kulelerine izin verilerek İstanbul’un IRZINA geçildiğini her gün her yerde görüyoruz.
Özetle İstanbul son 15 yılda uğradığı imar saldırısı ile 1204 Latif saldırısından daha kötü hırpalandığını İDDİA ediyorum.
Ak Parti iktidarı kaybederse çöpü alınmadığı,suyu akmadığı veya havanın kirli olduğu için değil. İstanbul başta olmak üzere yaşanan İmar yolsuzluğundan dolayı olacağını daha öncede ifade etmiştim şimdi de YENİKLİYORUM.
Bunu anlamak için ALLAME-i Cihan olmaya gerek yok. Boğazdaki Clipton yalısının eski sahibi yalısını yenilemek istiyor idareciler burası SİT alanı çivi çakamazsın diyorlar. Adam da mecburen yalısını 11 milyon dolar’a TORUNLAR GYO’nun sahibi Aziz Torun’a satıyor. Aziz Torun bırakın tamir’i yalıyı yıkıp baştan yapıyor. İnşaat biter bitmez de 11 milyon dolarlık yere hemen 35 milyon dolar verdikleri halde satmadığını basından okumuştuk.
Kim buna izin verdiyse, kim bunu yaptırdıysa kıyamet gününde eski sahibinin eli yakalarında olmayacak mı ? Hırsızlık demek sadece birisinin parasını veya malı alıp gitmek mi ?
Sevgili okurum aslında yazılacak çok şey var ama nasılsa artık uzun yazıları okumaz olduk onun için bende buradan keseyim konuyu. Ama son söz olarak yapılan bunca zalimliklerden dolayı Rabbim bu inşaat sektörüne Morgage krizi gibi bir bela verecek ve halkın geliri artmadığı gibi son 4-5 yılda daire fiyatlarının üç misli artansından sonra bir felaket geleceği kesin gibi. Benim tahinim inşaat krizi beklentim 2015 Ekim Aralık dönemi gibi…
Tabi bu bir beklenti… Bunu söylerken de kafamdan uydurmuyorum. Şu an bankalar Emlakçı gibi daire ve oto galeri gibi taksitlerini ödeyemeyen müşterilerinden aldıkları ev ve arabalar ile uğraşıyorlar. Belki bugün bunları satın alan az veya çok kişi olabilir ama yarın öbür gün bunları alacak kimsede olmayacağı için fiyatlar yerde sürünebilir.
Temennim kriz ve sıkıntı olması değil ama bir işletmeci- iktisatçı olarak bu tür bir sürecin de bize uzak olmadığını düşünüyorum.
Hadi bakalım hayırlısı…
Hüseyin bey ülkemiz için çok önemli bir konuyu işlemişsiniz. teşekkür ederim.yalnız medeniyetimiz dikey değil yatay büyümeye uygun demekle bir başkasına kredi açmamızı gerektirmez.yıllarımız butür güzel sözlerle çalındı.hatırlıyalım Türkiyede 17 agustos depremi sonrası inşaat yapımı yasaklandı istanbulda yalnızca kiptaş inşaat yapmaya devam etti deprem korkusuyla insanlar fiyat olarak kiptaş ne belirledi ise o fiyattan daire aldı.bu günki daire fiyatlarının Türk ekonomisine ve kişilerin gelir seviyesine uygun olmamasının alt yapısını kiptaş oluşturdu ve para hırsı azmış olanlara fırsat verdi.ekonominin sadece inşaat olmadıgını gözardı edilmemesi gerektigini düşünüyorum.bunun acısını yakın bir gelecekte hep beraber yaşayacagımızı düşünüyorum.emeginiz için tekrar teşekkür ederim.