'Sıra dışı 68 Kuşağı'nın ortaya çıkmasında, önemli pay sahibi olan Nuri Pakdil’in onur konuğu olduğu Yedi Güzel Adam panelinde; Pakdil’in edebiyat, kültür, sanat, siyaset, toplum, din, ekonomi, Türkiye, Ortadoğu, yeryüzü ve daha birçok konuda düşünceleri ve edebi kimliği çizildi.

Moderatörlüğünü Asım Gültekin’in yaptığı programa Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, Başakşehir Belediyesi Başkan Yardımcıları Haluk Dikbaş,Hatice Demiralay, Murat Şahin, Başakşehir İlçe Milli Eğitim Müdürü Ramazan Yılmaz ve çok sayıda Başakşehirli katıldı.

‘Ülküsel konumunu algılayan her insan güzel insandır’

Başakşehir Emin Saraç Kültür Merkezi’nde gerçekleşen panel’de Pakdil’in fotoğraflarından oluşan bir sergide yer aldı.

‘Yedi Güzel Adam’ paneline şair Turan Koç, şair- yazar Necip Evlice, şair-yazar İsmail Kılıçaslan konuşmacı olarak katıldı.

Pakdil’in hayatının anlatıldığı sine-vizyon gösterisi ile başlayan programın açılış konuşmasını yapan Nuri Pakdil, “Burada bizleri bir araya getiren dostlarıma içtenlikle teşekkür ederim. Ülküsel konumunu algılayan her insan güzel insandır. Ben devrimci bir karaktere sahip olmayı şöyle algılıyorum, devrimcilik her türlü özveriye hazır olmak demektir. İslam dini özgürlükçüdür, ilericidir, devrimcidir, bağımsızdır. İslam dini sömürünün her türüne karşıdır. İnsanın yalnızca emeğinin karşılığını yiyebileceğini vurgulamaktadır. Müslümanların kirli mülkiyete karşı devrimci mücadelesi de kıyamete kadar kesintisiz devam edecektir. Güzel insanlar ülkülerini, ülkelerinde yaşatmak için yaşarlar. Sizleri antikapitalist, antifaşist, antinasyonalist, antisiyonist, antifiravunist bilinçle selamlıyorum.”

Pakdil, konuşmasının sonunda katılımcılardan Yedi Güzel Adam’ın vefat etmiş üyeleri için dua istedi.

‘Edebiyat dergisi bir eylemdir, çıkıştır’

Şair, Turan Koç, Nuri Pakdil tarafından çıkarılan Edebiyat Dergisini anlattı, “Edebiyat dergisi bir eylemdir, çıkıştır. Kendimizi nerede bulunduğumuza ilişkin şuur anlarımızı açan, bir yön belirleme harekâtıdır. Sanatın oyun olduğunu düşünen yazarlar vardır.

Nuri Pakdil ve o dergide yazı yazan kadro için yazmak bir yükümlülüğün sonuncunda ortaya çıkan bir eylemdir. Annelerimiz babalarımız o sevgiyi muhabbeti özgür oldukları için değil, sorumlu oldukları için sahiplenirler. Yazmakta, tarih, coğrafya şuurumuzu daha da genişletmek, öğrenmek ve bu dünyada kardeş olduğumuzu yazı üzerinden ortaya koymaktır. Edebiyat dergisinde kullanılan hiçbir cümle, hiçbir kelime ilk dergiden, en son sayısına kadar ters düşmemiştir. Bu da varoluş sözleşmesine olan sadakatin, yazı da kendisini gerçekleştirmesidir.”

Edebiyat Dergisi’nin teknik açıdan basım hikâyesini anlatan şair- yazar Necip Evlice, “79 yılından beri Pakdil ile birlikteyim. 35 yıldır Edebiyat Dergisi’nin içerisindeyim. Derginin teknik boyutu ile ilgileniyordum. Bizim zamanımızda mizanpaj önemli bir kavramdı, zor bir süreçti. Hem teknik hem de ekonomik anlamda dergi çıkartmak çok zordu. O zaman bilgisayar yoktu, biz tamamını kurşun satırlarla dizer, mizanpajını ters olarak görerek basardık. Hatanızın dönüşü yoktu. Edebiyat dergisi gibi bir derginin ticari kaygılar olmadan, iç sorumlulukla çıkarılması büyük bir başarıdır. Edebiyat dergisi 90’lı yıllara kadar dayanabilseydi, bugün çok farklı bir konumda olurdu. 12 Eylül gibi bir süreci yaşadı, dergi. 4 yıl direnmesine rağmen o süreçten geçemedi” dedi.

‘Nuri Pakdil, 20. Yüzyıla verilmiş en şık cevaptır’

Nuri Pakdil’in susuş dönemini değerlendiren Şair-yazar İsmail Kılıçaslan ise şunları dile getirdi, “Nuri Pakdil ustanın dizinin dibinde yetişmiş insanlardan onun susuşunu, klâs duruşunu dinleyerek ilk gençliğim geçti. Ankara’nın sokaklarında bazı insanlara belki Nuri Pakdil budur, diye bakmışlığım çoktur. Pakdil ve Edebiyat Dergisi’ni bir yerlerde sayılarını bulsak ta ezberler gibi okusak dediğim bir yayındı. Derginin kendi içinde önermeye çalıştığı şeyi anlamaya çalışan bir gençlikten söz ediyorum. Onları görmesekte, onların yolumuzu aydınlatıyor olduğunu bilmek, kesintisiz bir eyleme çağırıyor olduğunu bilmek bize güç veriyordu. Pakdil ustanın susması üzerinde düşünmek benim dönemim kalemleri üzerinde etkisi büyük oldu. Çünkü biz susmanın da bir eylem biçimi olduğunu öğrendik. Nuri Pakdil, 20. Yüzyıla verilmiş en şık cevaptır.”

‘Yedi Güzel Adam’ı Başakşehir’de yaşatacağız’

Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, programın sonunda Nuri Pakdil ve konuşmacılara teşekkür ederek çiçek takdim etti. Başkan Uysal, Yedi Güzel Adam’ların ismini Başakşehir’de yaşatacağız, dedi.