banner29

AK PARTİ ne yapmalı ki baraj altı kalmasın ?

Ak Parti içinde mahalle başkanlığı,ilçe yönetim kurulu üyeliği,ilçe başkan yardımıcılığı ,il koordinatörlüğü ve 2009 da Başakşehir’de, 31 Mart 2019 mahalli idareler seçimi öncesi de Zeytinburnu’nda belediye başkan adayı olmuştum.

Bunları Ak Parti’yi yakından bildiğimi ifade etmek için yazdım. Ancak benim tanıdığım bilidğim Ak Parti 2009’dan sonra eski halk odaklı samimi çalışmasından uzaklaştı.

Hele hele 15 Temmuz 2016 hain darbe girişiminden sonra MHP ile kurduğu Cumhur ittifakından sonra kullanılan ayrıştırıcı dilden sonra Ak Partiyi tanımaktan zorlanıyorum.

Milletvekili ve Belediye başkanı adaylarının seçiminde ben bunu istedim bu olsun mantığının zirveya ulaştığı da yakinan görmekteyim.

Damat ,evlat ve aile bireylerinin halkı rahatsız edecek derece devlet işlerinin içine çekilmesi halkı ciddi derecede rahatsız etti.

Örnek vermek gerekirse Sayın Erdoğan’ın bir sene önce “Ey Kılıçdaroğlu TBMM arşivlerini aç oku,Doğu illerinin bulunduğu bölgeye Osmanlı döneminde Kürdistan,Karadeniz illerinin olduğu bölgeye Lazistan denirdi demişti… Aynı Erdoğan 31 Mart seçiminden önce Türkiye’de Kürdistan yok.

Kürdistanda yaşamak isteyenler Kuzey Irak’a gitsin diyerek coğrafi bir tanımdan dolayı Kürt asıllı seçmeni çok kızdırmış en güçlü rapik aday olan Ekrem İmamoğlu’na destek vermek zorunda bırakmıştı.

Siyasiler kullandıkları dile dikkat etmek zorundalar.

MHP lideri sayın Devlet Bahçeli Mecliste vekilleri olan,Türkiye yasalarına göre kurulan HDP’ye oy veren seçmenleri kast ederek HDP ye oy verenler “şerefsizdir” dilini kullanmıştı. Siyasiler rakip parti başkanlarını eleştirebilir,kızabilirler.

Ancak sadece Türkiye kanunlarına göre ve legal olan bir partiye oy veren seçmenlere şeresiz demek bir siyasi partinin liderine yakışıp yakışmadığını siz okurlarımın takdirine bırakıyorum.

Özetle Ak Parti 2009 Yılına kadar Halkın Partisi iken bu tarihten sonra DEVLETİN Partisi oldu…

Bu benimde tespitim değil.31 Mart ve 23 Haziran 2019 seçimlerinden önce İstanbul’un bir çok ilçesinde vatandaşlara değişik siyasi sorular sorduk. Bir çok seçmen aynen şunu söyledi.

Ak Parti Kuruluştan 2007 – 2008 ve 2009’a kadar halk odaklı çalışmalar yaparken 2009’dan sonra daha çok devlet odaklı çalışmalar yaptığını sayısız seçmen bize ifade etti.

Zaten Ak Parti’nin kuruluş sürecinde Erdoğan ile beraber olan :

Abdullah Gül

Ahmet Davutoğlu

Ali Babacan

Abdullatif Şener

Hüseyin Çelik

Bülent Arıç (Şu an Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyesi olarak Erdoğan tarafından atanan Bülent Arıç’ın 18 Bin TL maaşı hak edecek ne yaptığını merak ediyorum. Bu görevin sadece kurulacak yeni parti de vazife almaması adına yapıldığı konuşuluyor)

Abdulkadir Aksu (76 yaşında Vakıfbank Yönetim Kurulu başkanı yapıldı)

Özetle kurucu irade nerede ise Ak Parti’de yok edilmiş durumda olduğunu görüyoruz.

Aslında Ak Parti idarecilerinin yaptığı hatalar ile alakalaı yazacakların tamamını yazsak ciltler dolusu kitap olur. Ama biz şimdilik bu kadarı ile iktifa edelim derim.

Ak Parti ne yaparsa seçmenin tepkisini aza indirebilir ?

1-Damat dahil ve Erdoğan’ın ailesi hemen siyasetten ve devlet kurumlarından uzaklaştırılmalıdır…

2-MHP ile ittifakta hep kârlı çıkan MHP oldu. Bu ittifak sonlandırılırsa sanki Ak Parti daha faydalı çıkacaktır gibime geliyor …

3-Ahlak ve maneviyata önem verilmelidir.

4-Toplumun alt kesiminin korunacağı yeni devlet veya hükümet programları geliştirilmelidir…

5-Tarım ve Hayvancılığa önem verilmeldir.

6-Bakanlar Kurulu şirket sahiplerinden değil milletvekillerinden oluşturulmalıdır.

7-Ayrıştırıcı dil derhal bırakılmalıdır. Kürdistan da yaşamak isteyen Kuzey Iark’a gitsinde ne demek ? Osmanlı ve Cumhuriyetin ilk yıllarında doğu illerinin olduğu bölgelere Kurdistan Karadeniz bölgesine de Lazistan denirdi. Şu an bazı kesimlere sıcak görünmek için kimse bu coğrafi terimi yok sayamaz.

8-Yola beraber çıktıklarını yolda buldukları ile değiştirmemelidir.Elbette uzun süre aynı kişiler aynı yerde görev yapamaz. Ama o emektarları da yok saymak doğru değildir.

9-Belediye başkanı ,Milletvekili adayları belirlenirken mutlaka demografik yapıya ve o seçim bölgesinde yaşayan STK,Muhtar ve bir çok kurum ve kişiden bilgi alınmalı.

Şu an İstanbul’da oldupu gibi Ak Parti’nin 24 Belediye başkanlarının % 60’ın Karadenizli,Bunların % 90’ının da Trabzon,Rize ve Giresunlu olması doğulu seçmeni üzüyor.

Mesela 600 Bin Mardinli,700 Bin Samsunlu İstanbul’da yaşıyor. Ancak Ak Parti’nin 24 ilçe Belediye başkanı için de 7 tane Trabzonlu olması elbetteki Mardinli ve Samsunlu seçmenin dikkatine çekecektir.

Son söz çok hata tez zamanda Ak Parti’nin ANAP gibi tarih sahnesine gömülmesine sebebiyet verecektir. Ancak az hata yapılır halk odaklı çalışmalar olursa belki bir sonraki seçimde 1.parti olabilir ama yapılan her hata Ak Partinin olumsuz olarak hanesine yazılacaktır.

İstanbul Times / Hüseyin Çetiner / 10 Temmuz 2019

YORUM EKLE

banner34

banner35